Yenilmez armadaya dönüşen Bursaspor ve haftalardır kötü giden Konyaspor maçı öncesi “Bursaspor’un düşüşteki takımlara hayat verme geleneği” yüzünden biraz endişeliydim açıkçası.
Konya’daki seferberlik havası, Agu’dan sonra Ekong’un da yokluğu bu endişeme tuz biber ekiyordu.
Ancak Bursaspor muhteşem bir deplasman oyunu ile sahadaydı. Tempolu başlayan mücadelede Timsah topu rakibe verdi; ama ceza alanına da sahayı doğru parselleyerek, savunma direnci ve presle yaklaştırmadı.
Sonuçta ev sahibinin atakları Bursaspor savunması ve genç Muhammed’in eldivenleri arasında eridi gitti.
Buna karşın Timsah, topla oynamasına izin verdiği rakibinden meşin yuvarlağı kapar kapmaz hızla kaleye yöneldi.
Geçen hafta ki çalışkanlığını ve rakip savunmayı yıpratıcı koşularını golle süsleyemeyen Stancu, üstad Pablo’nun harika pasını bu kez şık bir plase ile gole çevirirken açılışı da yapmış oldu.
Golün ardından Bursaspor oyunun hiç bozmadı yine top Konya temsilcisindeydi. Ancak Timsah’ın savunmacıları doğru müdahaleleri ile rakibin ataklarını tehlike sınırına yine yaklaştırmadılar.
Maçın başından itibaren sol taraftan Jires Kembo taraftarların kendisinden istediği şekilde gole hazır durumdaydı ve sürekli yükleniyordu. Çabasının meyvesini de almayı başardı. Bireysel yeteneklerini sergileyerek bulduğu 2. gol Timsah’ın biraz daha rahatlık getirdi.
Ardından durdurulamayan golcü Aziz sahneye çıktı. O’nun hazırladığı organizasyona Jorquera da harika pasıyla destek olunca 3-0lık net skor çıktı ortaya.
Skorun açılmasının ardından ev sahibi seyirci de öfkesini yönetimine göstermeye başladı.
İkinci yarıda ise Bursaspor biraz daha frene bastı.
Fransız Hoca’nın değişiklikleri de hücum gücünü düşürdüğünden istediği skora ulaşan Bursaspor biraz daha oyunu tutmayı tercih etti.
Bursaspor çok fazla pozisyon üretmedi, ürettiğini gole çevirdi. Maçın genelinde rakip alana yerleşmedi, topa sahip olmadı, oyuna ağırlığını koyar bir görüntü vermedi belki, fakat bir deplasman takımının nasıl oynayarak kazanabileceğinin dersini verdi adeta.
Ev sahibinde ise Konyaspor’un en büyük umutları Ömer Ali ve Fofana etkisiz kalırken, Skubic biraz daha zorladı diyebiliriz.
Bursaspor sahada takımıyla tribünde de iki bini aşkın taraftarıyla muhteşem bir performans göstererek
Kendini Anadolu hükümdarı olarak niteleyenlere adeta “Haddinizi bilin” dedi.
Bursaspor kazanıyor en önemlisi kaybetmiyor; ancak rakiplerin durumunu da unutmamalı.
Bu haftaki rakip İstanbul temsilcisi Fenerbahçe çok daha güçlü bir ekip. Havaya girmeden ayakları yere sağlam basmak lazım.
Bu maçı kazanmak, maddi, manevi getirilerinin yanı sıra hedefi de yükseltebilmeyi sağlar.
Tribünlere de çok iş düşüyor. İyi bir organizasyon ile rakibi boğmak şart.