?>

Müdahale

Geldiğinden beri doğru karar alamayanlardan doğru hamleler beklemenin manası yok.  

Tarık ÇAPÇI

7 yıl önce

Bursaspor kötü sonuçları ve utandıran futboluyla taraftarını üzmeye devam ediyor.

Göreve geldiğinden beri yanlış işler yapan Başkan Ay ve ekibi de gittikçe kendilerine ayak uyduran Teknik Direktör Paul Le Guen’le yola devam etmede ısrar ediyor.

Kendi hataları ile hocanınkileri karşılaştırıp vicdan yapıyor olmalılar.

Bursaspor ilk defa kötü bir sezon geçirmiyor; ama son iki yıldır olağanüstü bir durum var. Futbolcular oynamıyor.

Tekrar ediyorum. O-y-n-a-m-ı-y-o-r!

Bunun sonucunda da tabelalarda yüz kızartıcı skorlar, sahada da yine yüz kızartıcı bir oyun ortaya konuyor. Hadi geçen seneki kadro kötüydü, moral olarak çökmüşlerdi.  Bu sene ne oldu?

Sezon başında ve kısa süre önce ligin en güçlü ekiplerinden Beşiktaş’a karşı çok iyi bir performans veren oyuncuların son haftalardaki durumu bilerek oynamadıklarının göstergesi. Bir şeyi daha önce yapıyor, şimdi yapmıyorsan, bu yeterince istemediğindendir. Önceki haftalarda iyi bir mücadele veren bir takım şimdi kılını kıpırdatmıyorsa burada olağan dışı bir şeyler vardır.

Ortada olağan dışı bir şeyler varsa, olağan dışı kararlar alman gerekir. Aslında olağan dışı falan da değil. 

Böyle durumlarda futbolun doğasında olan adımlar bellidir. Kongreye üç ay kalmışken yönetimin istifa etmesi çözüm değil. Zaten üç aylığına da aklı başında olan kimse gelmez. İşte bu yüzden takımı fizik ve mental olarak maçlara hazırlayamayan, sahaya yanlış 11’ler süren, oyunun gidişatına göre müdahaleler yapamayan, camianın beklentilerini idrak edemeyen Paul Le Guen ile yollar ayrılıp kan değişimi yapmak en mantıklı olanıydı. Ama Başkan Ali Ay kumar oynamayı seçti. Haftalardır süren kötü gidişata müdahale etmeden geçiştirmeyi tercih etti. Kumar kelimesini özellikle seçtim. Çünkü yapılan kesinlikle bu. Müdahale için daha ne olması bekleniyor ki?

Aslında "devam" kararına şaşırmadım açıkçası. Hemen tüm icraatları hatalı olan birilerinden doğru hamleler beklemek zaten fazla iyimserlikti.

Bugüne kadar yaptıkları ve yapmadıkları her hamle yanlış olanlardan doğru müdahaleler gelmesi mümkün değil.

Ama geçmişte -özellikle küme düşülen sezonlarda- geç alınan kararların bedelini bu kulüp çok ağır ödedi. İnşallah aynı şey olmaz.

Ortada ciddi ve gittikçe ağırlaşan bir hasta varken, hiçbir şey yapmadan iyileşmesini beklemek, akılla, mantıkla açıklanabilecek bir durum değildir. Hastayı kaderine terk etmektir.

Neymiş, futbolcular hocanın kalmasını istemiş ! Sahada hiç öyle görünmüyorlar ama! Bunu kendileri istediyse o zaman adam gibi mücadele edecekler adam gibi. Çünkü bu durumda "Sorun hocada değil bizde" itirafını yapmış oluyorlar.

Hadi hepsini geçtim. Bursaspor 5 gol yemiş, sahada ezilmiş, basın toplantısında teknik direktör sırıtıyor! Bu bile başlı başına kovulma sebebidir. Son zamanlardaki hocalar, Şampiyon Bursaspor'da değil de küme düşmeme mücadelesi veren bir kulüpte çalıştıklarını düşünüp, hedef ve başarı kriterlerini buna göre koyuyorlar. 

Bu camianın büyüklüğü idrak edemeyenlere tahammül etmek zorunda kalmak çok can sıkıcı.

Bizi şampiyon yapan değerlerimiz, duruşumuz, son yıllarda erozyona uğradığı için bu noktaya getirdi. 

Nerede görev yaptıkları, bu camianın hedefi, beklentileri hissetirilemiyor demek ki.

Neyse çok sorun, çok yanlış var. Burada kesip daha acil kısma dönelim.

Bursaspor bu ligde kalmalı. Bu cümleyi telaffuz etmek zorunda kalmak bile zül geliyor insana.

Sırf bu yüzden bile Başkan da, yöneticiler de, hoca da, futbolcular da her türlü eleştiri ve tepkiyi hak ediyorlar.

Ama bazen haklı tepkiler geri tepebiliyor.

Öfke ile kalkıp zararla oturmamak lazım.

Birçoğu yabancı ve kiralık olan bu kadronun tepkiden falan anlayacağı yok.

Başkanın, hocanın yapamadığı müdahaleyi taraftar yapmalı ve Kayseri maçından itibaren bugüne kadar verdikleri desteği daha da artırmalılar. Her zamankinden çok daha gür çıkarmalılar seslerini. Ancak onların vereceği yüksek enerji ile futbolcular silkinebilir.

Sürekli vurguladığım gibi takım tehlikeyi atlatana kadar son bir gayret omuz verilmeli.

Sonrasında yani zamanı geldiğinde yol verilmesi gerekenlere bu kez mutlaka yol verilmeli.

Ama şimdi önceliğimiz takımı kurtarmak.

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI