Samet Aybaba beni şaşırttı açıkçası. Anlaşılan Bursaspor’u uzun zamandır izlemiyor.
Tecrübeli çalıştırıcı tamamen yerleşik savunmayla çıkmıştı Timsah’ın karşısına.
Bursaspor’u kendi sahalarında bekleyip topa sahip oyuncuya etkili pres ve o oyuncunun pas bağlantılarını kalabalıklaşarak kesme planı ile sahadaydılar. Fırsat buldukların da çok az da olsa rakip sahaya gitmeye çalıştılar. Yani karşılarında çok etkili bir rakip olsa bu anlayış normal de yeşil beyazlılara karşı çok abartılı geldi. Ki elinde Robinho, Kone gibi etkili silahları var. Demek ki her şeye rağmen Bursaspor’un adından çekindi.
Bursaspor’a baktığımızda yine farklı şeyler göremedik. Rakibin çıkmamasıyla karşı alana yerleşildi; ancak topu gol bölgesine aktarmada isabetsiz paslar yine rakibin en büyük yardımcısıydı.
Bunda sahaya doğru yayılamama ve doğru koşular olmayışının da etkisi vardı.
Kanatlarda Aziz-Kembo, Barış-Grozav ile rakibin üstüne gidilmesi planlanmıştı ancak özellikle Grozav’ın bu plandan haberi yoktu sanırım! Görev süresince etkisizdi. Bu oyuncu hangi özelliği için alındı cidden merak ediyorum. Sanırım Bursaspor’un transfer tercihlerine çok uyduğu! için olmalı. Solda Aziz isteki; ama yine savruk ve akıllı düşünce ürünü olmayan şeyler yapıyordu. İstekliydi ama zeki bir oyuncu olmamasının sıkıntısını yaşattı.
Taraftar Kembo’ya tepki gösterdi, hatta o da bu tepkilere karşılık verdi; ama ben taraftarla aynı görüşte değilim. Kembo’yu bu maç beğendim. Birkaç pozisyonda koşmadı, topu da yanlış noktalara gönderdi ancak maçın genelinde rakip savunmayı en çok rahatsız eden isimdi. Yusuf’la yer değiştirmeleri de işe yaradı. Pablo’ya attığı gollük pas ve gol öncesi topu aşırması önemliydi.
Yusuf demişken bu oyuncunun hırsını beğeniyorum. İyi mücadele ediyor. Etkili bir şekilde rakip sahaya iniyor. Ayaklarına biraz daha hakim olabilse çok daha faydalı olur. Ama dediğim gibi bu takımda mücadele gücü ile öne çıkıyor.
Rakip pek gelmediğinden savunmaya çok fazla iş düşmedi diyebiliriz. Ama zaman zaman atılan şutlarda Harun eski günlerine döndüğünü gösterdi. Başarılı eldiven yine kalitesini konuşturdu.
Pablo’nun çıkmasını ise anlamadım. Kendi istemedikçe, veya sakatlık olmadıkça Pablo tabure koyup otursa bile sahada kalmalı. Şapkadan tavşan çıkarabilecek bir iki isimden biri O çünkü.
Bursaspor adına çok önemli bir galibiyetti. Timsah’ın tehlikeden uzaklaşmak için işi son haftalara bırakmaması lazım. İşte bu yüzden altın değerinde bir üç puan alındı.
KÜLHANBEYLİKLE OLMAZ
Bu üç puan kadar önemli bir konu var. Böyle giderse ileride daha büyük sıkıntılar çıkarabilir.
Bu üç puan alınırken tribünler de kurdeşen döktü adeta. Sonunda Yönetim ve Le Guen’e tepkiler de oldu. “İstifa” diye bağırıldı. Ama Başkan Ay ve birkaç kişi gelen golle çok yanlış bir hareket tarzı sergiledi. Bu gibi durumlarda krizi yönetmek gerekiyor. Taraftar tepkiliyse soğukkanlılığını koruyacaksın, yangına körükle gitmeyeceksin. Sonuçta Bursaspor’un bu durumundan siz sorumlusunuz. Şampiyon Bursaspor'a iki senedir küme düşme korkusu yaşatıyorsunuz, ne bekliyordunuz ki alkış mı?
Küfür ve hakaret harici her tepki taraftarın hakkıdır. O koltukta oturuyorsanız, övgüyü de, alkışı da tepkiyi de kendiniz belirlersiniz. Sergilediğiniz performans da ortada olduğuna göre sakin olun.
Hadi hiçbir şeyi analiz edemiyorsunuz, taraftarınızı da mı tanımıyorsunuz?
Taraftarın tepkilerinden külhanbeylikle değil, doğru işler yaparak kurtulabilirsiniz.
Bu iki oldu kendinize gelin!