Muris tarafından malvarlığının tamamı veya bir kısmı, uygun göreceği kişi ya da kişilere vasiyet edilmektedir.Murisin ölümünden sonra bazı yasal mirasçılar, bu vasiyetnamenin iptali için dava açmaktadır.Vasiyetnamenin iptali için açılan davalarda dayanılan hukuki sebeplerden bir kısmı, vasiyetnamenin noter tarafından usulüne uygun düzenlenmediği iddialarına dayalı bulunmaktadır. Örneğin; vasiyetnamenin noter tarafından düzenlenmeye başlanılması, fakat bunun noter katibince imzalanması, işlemde birlik ilkesine aykırılık teşkil ettiğinden, vasiyetnamenin bir iptal sebebidir. Yasal mirasçılar tarafından açılan vasiyetnamenin iptali davasının görüldüğü mahkemece yapılan açık yargılama sonucunda, vasiyetnamenin iptaline ilişkin verilen kararın kesinleşmesi üzerine, hukuki yararı zarar gören kişi veya kişilerce, vasiyetnameyi düzenleyen noter hakkında uğranılan zararın tazmini davası açılmaktadır. Dava, noterlik görevini yerine getirirken, noterin gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle, vasiyetnamenin iptali sonucu verilen zararın giderilmesine ilişkindir (TMK m.506, 532, 557).Yasal mirasçılar, hem tenkis davası hem de anılan zararın giderilmesi davasını ayrı ayrı açabilir. Bu durumda, ayrı açılan verilen zararın giderim davasında, uğranılan zararın hesaplanması önemli bulunmaktadır. Söz konusu zarar tutarı, mahkemece vasiyetname iptal edilmemiş olsa idi, lehine vasiyet edilen; yasal mirasçılar tarafından açılacak vasiyetnamenin tenfizi davasında mirasçıların mahfuz hissesi dışındaki kısmın sahibi olabileceğinden, vasiyetnamenin iptali sebebiyle uğramış olduğu zarar da mahfuz hisse dışında kalan kısımdan ibarettir.1Yürekten esenlikler ve en içten saygılarımızı sunarız.1-Yargıtay 13. H.D., 11/11/2015, E2014/21890 ve K.2015/17704 İçtihadı