Sezon boyu Bursaspor’u izleyen herkesin tespitlerinden farklı bir şey yazmak mümkün değil.
Her maç tablo aynı. Plansız, isteksiz ne oynadığı belli olmayan bir takım ve buna müdahale edemeyen bir hoca var kenarda.
Kontrollü futbolu tercih eden Hamzaoğlu’nun Antalyaspor’una karşı bugüne kadar herhangi bir oyun planını göremediğimiz Le Guen’in Bursaspor’u sahadaydı.
Bursaspor, Pablo, Kembo ve Furkan gibi topla muhabbeti iyi oyuncularıyla rakip ceza alanına gitmeye çalıştı. Bu üç oyuncu şapkadan tavşan çıkarır mı diye bekledik. Ancak O’nların da topla vedalaşmaları başarılı değildi. Yine ağır kalmalar, adresi bulmayan paslar, Bursaspor’un pozisyonlarının gollük hale dönüştüremedi. Üstelik karşıda öyle bir rakip var ki gol atmayanı dövüyorlar! Topu kullanma becerisi bu kadar yüksek oyuncuların topu aktarmadaki başarısızlıkları anlaşılır gibi değil. Rakip kale önünde kalabalıklaşamamak da bunda etkili tabii ki. Timsah orta sahayı da hiç kullanamadı. Gömülen Antalya savunmasına karşı uzun toplarla gol aramanın manasını bana kimse anlatamaz. Ne hücum pres ne yardımlaşma hiçbir şey yok. Buna karşın İlk yarı bir kez gelen Antalyaspor skor tabelasını değiştirmeyi başardı. Barış orta yapılmasına müsaade etmesi-kayarak engel olabilirdi- Titi’nin yetersiz müdahalesi, Bursaspor’un defansif zaaflarını da konuşmamızı gerektiriyor.
İkinci yarıda Bursaspor adına değişen çok fazla bir şey olmadı.
Ne ofansif hareketlilik, ne tempo vardı. Direnci artan rakibin üstüne plansızca gitmeye çalışan yeşil beyazlıları izledik.
Mağlupsun; ama zayıf bir rakibin üzerine çökemiyorsun. Topu ileride tutmak yetmiyor. O topu rakip kale dibine, oyuncuna ulaştıramıyorsan anlamı yok. Şut bile atamayan takım mı olur?!
Ama rakibe şut attırma da bir beis görmüyoruz maşallah! İkinci gol de öyle geldi.
Aynı şeyleri yazmaktan bıktık, herkes bıktı.
Bursaspor can çekişen kulüplere cankurtaran gibi yetişip adeta kan verip hayat veriyor. Rakiplere hayat verirken kendini öldürüyor. Yıllardır bu böyledir; ama bu alışkanlık bu sezon hiç sekmedi.
Can çekişen takımlar için sanki Alo Timsah Bursaspor cankurtaran hattı kurulmuş gibi. Timsah yetişip suni teneffüs yapıp kurtarıyor.
Farkında değil misiniz? Kendin tehlikedesin, bari yenemiyorsan yenilme. Hadi oyun planın yok, bunu da mı planlayamıyorsun? Zayıf rakiplerden bir puan almayı bile başaramayacak bir kalibrede bir takım haline gelmek açıklanamaz.
Aslında Bursaspor aslında teknik-taktik olarak eleştirilebilecek noktadan çıkalı çok oldu.
Kulüpte ruh yok ruh! Futbolcularda nasıl olsun?
Futbolcu sinerjiyi hisseder ona göre performans verir.
Havayı seziyorlar çok da kasmıyorlar işte.
Yönetimsel ve saha kenarı yönetimi başarısızlıkları transferden, oyuna kadar sahaya yansıyor.
Neyse o konulara girecek zamanda değiliz.
Önce şu takımı kurtarmak gerekiyor.