?>
Özet!
Kadıköy’de izlediğimiz sıradan bir lig maçından çok Türk Futbolunun özetiydi.
Ligimizin ne yaparsa yapsın ceza görmeyen, üstüne ödüllendirilen şımarık, haylaz, ayrıcalıklı kulübü ile Bursaspor’un maçını izlerken aklıma olaya bire bir şahit olan bir futbol adamının yıllar sonra anlattığı bir anektod geldi.
Yaklaşık 25 yıl öncesi…
Kuzey ülkelerinden boylu poslu bir hakem Avrupa kupalarında ciddi bir maça veriliyor.
Kulüplerden birinin yöneticileri hakemin önceki maharetlerini! duyduklarından temasa geçip teklif yapıp anlaşıyorlar.
Maçı bağlayan kulübün yöneticileri penaltı falan bekliyorlar; ama hakem pek oralı değil. Hatta diğer takım 1-0 da öne geçiyor. Yöneticiler panikte “vaz mı geçti acaba” diye aracı olan kişiye ulaşıyorlar. Aracı kişi “Merak etmeyin O işini bilir” diyor.
Tehlikesiz noktalarda diğer takım lehine kararlar verip göz boyarken, birden o takımın defansında kritik bir ismi oyundan atıyor. Maçın seyri değişiyor ve arka arkaya gelen iki golle anlaşmalı takım maçı kazanıyor.
Kadıköy’de 90 dakika içinde yaşananlar da bu olaydan çok farklı değildi.
Gerçi orada sürekli yaşanan bir durum bu.
Hakem Aydınus’un bu maçı neden Fenerbahçe’nin kazanmasını istediğini ise bilemiyoruz.
Ama bu duygu içinde olduğu tartışılmaz.
Bursaspor kendine yakışan mücadeleyi verip öne geçerken devreye giren hakem Fırat Aydınus maçı alıp Fenerbahçe’ye verdi.
Kaleye uzak yerlerde Bursaspor’a lehine göstermelik düdükler çalarken, tehlikeli noktalarda hep Fenerbahçe için ağzına aldı düdüğü.
Yusuf Erdoğan gole giderken Fenerbahçe kalecisi Volkan tarafından düşürülüyor.
Hakem Aydınus oralı değil.
Bursaspor defansı Fenerbahçe’ye karşı çok iyi direniyor. Defansın göbeğindeki isin Titi’ye faul oluyor vermiyor. Titi ayağa kalkıyor en fazla sarı kartlık bir pozisyonda direkt kırmızı ile atılıyor.
Defansın göbeği boşalıyor.
Kırmızı karta isyan eden yedek, hoca, menajer yardımcısı kim varsa O’nları da atıyor hakem Aydınus.
Hızını alamayıp Kadıköy’ü inleten 2000 Bursasporluyu da tribünden atacak diye korkmadım değil!
Peki Bursaspor golü nereden yiyor?
Titi’nin sahada olsa tam da duracağı yerden !
Yani göbekten!
Üstelik Aydınus’un niyeti o kadar belli ki gol öncesi görüş açsında bulunan sahadaki ikinci topu gördüğü halde pozisyonun golle sonuçlanabileceğini hissedip devam ettiriyor.
İkinci topu gördüğü pozisyonun tekrarı izlendiğinde çok net belli oluyor.
Gözü o kadar dönmüş ki, sahaya değil ikinci top fil girse durdurmayacak!
Yeter ki Fener gol atsın!
Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenmek zordur derler.
Fenerbahçe’yi değil, hakemleri Kadıköy’de yenmek zor.
Bursaspor’a kalsa zaten Fenerbahçe’yi orada sık sık yeniyor. Ama böyle GÖREVLİ birileri sahneye çıkınca olmuyor tabii.
Bursasporlu oyuncular verdikleri mücadele ile hafta içi yaptıkları yanlışın tersi bir görüntü çizdiler.
Mustafa Er iyi gidiyor; ama tek bir yanlış tercihi vardı. O da hakemden sonra kötü sonuca etki eden bir diğer faktördü. Ağır Musa yerine daha hareketli Stancu ile başlamalıydı. Özellikle deplasman maçlarında Stancu hızlı çıkışlarda ve asist özelliğiyle etkili olabiliyor.
Bursaspor'un yaşadığı sakatlıklar hafta içi eksik yapılan antrenmanlar yüzünden mi yoksa tesadüf mü bilemiyoruz.
Neyse Hakem öylesine büyük etki etti ki bu konulara girmeyelim.
İyi mücadele için Bursaspor’a teşekkürler.
Son olarak…
Türk Futbolunun 100 yıldır yerinde saymasının nedenini merak edenlere son Fenerbahçe-Bursaspor maçını izletmek yeterli olur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI