Ülkemiz, zorlu bir seçim sürecinden geçti. Sonuçta, hiçbir parti tek başına iktidar olamadı. Eski hükümet halen görevine devam ediyor ve hükümet kurma çalışmaları da devam ediyor. Gerek mecliste bulunan partiler ve gerekse seçmen şokta. Önce bu konularda bazı hikayeler anlatmak istiyorum. a. Geçen yıllardan birinde Hollandadan geliyorum. Uçakta yanıma düşen gençle sohbete başladık. İstanbulda Esenyurtta oturuyor, tekstil tüccarı, aslen Malatyalı ve Alevi. İktidar partisinin kaybetmesi için canla başla çalışıyor ve herkesin de çalışması gerektiğine inanıyor. Aşağı yukarı 3,5 saat konuştuk. Peki öyle ise dedim, O zaman senin partin kazansın!Anında, Olur mu abi? dedi, Piyasa altüst olur. Peki be kardeşim, senin partinin ülkeyi ekonomik açıdan idare edemeyeceğine inanıyorsun, iktidar partisini de istemiyorsun, o zaman ne istiyorsun?Görünen o ki, sadece ve sadece iktidar düşsün ama ülke değişmesin istiyor. b. Seçimden önce, bir çok kimse ile görüşmüştüm. Ayrıca Gaziantep ve Urfada da bulundum. Herkesin söylediği, inşallah o parti barajı aşar, böylece iktidar partisi 280-300 arası milletvekili ile burnu sürtülerek yine iktidarda kalır, ama artık biraz daha haddini bilir.c. Seçim sonuçları bütün partileri şoke etti. Halk, iktidarı tek başına hiçbir partiye vermedi. Ama koalisyon da çok zor görünüyor. d. Yeni bir erken seçim olursa ne olacak? Bilmem kaç bilinmeyenli denklem. e. Seçimlerden sonra ABnin Yunanistan krizinin de etkisi, Rusya-Ukrayna krizinin turizme etkileri, Suriye iç savaşının Ortadoğuya ihracatı etkilemesi, Suriyeli mülteciler sorunu gibi konuları göz önüne alan ve satışları düşmeye başlayan bir çok işveren anında işçi çıkarmaya, hatta tesislerini tatil etmeye başladılar. f. Şu anda Ramazan, Temmuz ve Ağustos ayının yaz sıcakları, gerek Türkiyede ve gerekse dünyada tatil mevsiminin başlaması gibi nedenlerin de tesiri ile piyasada yaprak kıpırdamıyor. Ödemeler yapılmıyor, vadeler uzuyor. g. İşverenler söylenmeye başladılar. Bu belirsiz durum daha ne kadar devam edecek dersiniz?h. Yunanistanın borçları, iflası, Euro ve ABnin durumu ne olacak derseniz, önce bir hikaye anlatayım. 2008 yılında bir Avrupa gezisinde Yunanistanın Kavala şehrinde 75-80 yaşlarında, Türkçe konuşan 2 ihtiyar Yunana rastladım. Ülkeniz, yollarınız, güzel diye bir konuşma geçti aramızda. Bana, Yunanistan batık durumda, şu sahilde gördüğün gençler hepsi işsiz, AB para verdi ama şimdi geri istiyor, bu yüzden biz battık dediler. O seneki yazılarımda Yunanistanın battığını yazmıştım. 2013 yılında yine bir gezide, aynı yerde, o ihtiyarlardan biri ile karşılaştım. Bak, Yunanistan kurtuldu dedim. Yok, yok dedi, Durum aynı hatta daha da beter, 3 yıl içinde yani 2015 yılında Yunanistan batar, iflas eder dedi. Bunları da yazılarımda paylaşmıştım. Nitekim, Yunanistan şu anda iflas etti. Yunanistanın iflası, ABden veya Eurodan çıkması bir şekilde AB tarafından kapatılır, karşılanır ve ülkemize pek tesiri de olmaz. Ancak, bizler AB ile ilişkilerimizde çok dikkatli olmalıyız. i. Bizim için önemli olan sanayici ve işverenlerimizin, 58 yıllık arkadaşım Yakup Altınözün deyimi ile cesur yüreklerimizin, yeni akıncılarımızın, evlad-ı fatihanın, tesislerini çalıştırması, ihracat için yeni pazarlar bulmasıdır. j. Sonuçta da partilerin bir an önce hükümet kurması veya seçime giderek Türk ekonomisini olası bir prangadan çıkarması son derece önemlidir. Morallerin yüksek tutulması ve tedbirlerin bir an önce alınması dileği ile...