Bursaspor gönderdiği yabancılardan çektiği kadar kimseden çekmedi.

Bu konuya inanılmaz derecede takılıyorum.

“Nasıl olsa sözleşme imzaladım başta sakatlık bahanesi ile oynamam, sahaya çıksam da kendimi zorlamam; ama paramı alırım” kafasındaki 'ahlaksız' futbolculardan en çok çeken kulüplerden biri Bursaspor.

Yanlış sözleşmeler yüzünden yeşil beyazlı kulübe zerre faydası olmaya yabancılar hukuk yoluyla paralarını tahsil ediyorlar.

Sözleşme yaparken ve o sözleşmelerdeki paraları tahsil ederken profesyonel; ama iş o paranın karşılığını sahada vermeye gelince yan yatıp çamura batan 'karaktersiz' futbolculara karşı FİFA’nın artık bir şeyler yapması lazım.

Adamı alıyorsun senede 10 milyonu bayılıyorsun, hazret topu iki dürtmeden “sakatlandım, tedavi olacağım” diyerek defolup gidiyor. Gerçi buradayken de kendini hiç kasmıyorlar ya!

FİFA sürekli futbolcuları değil, kulüpleri de korumalı. Kulüpler de en az futbolcular kadar önemlidir.

Bu sıkıntıyı kulüp başkanları birleşip dile getirmeli. 

Futbolu yönetenler futbolcunun da kulüplere karşı yükümlüklerini yerine getirmesi yönünde sözleşmelere madde koydurmalı. Kulüpler kötü niyetli oyuncular tarafından resmen soyuluyor.

ÖYLE BİR ŞEY YOKMUŞ

Geçtiğimiz günlerde altyapı antrenörlerinden Fatih Şen’in bir oyuncuyu yetersiz bulduğu ve Vakıfköy’den göndermek istediği; ancak çevresi geniş olan çocuğun dedesinin Fatih Şen’i kovdurduğu iddiası ortaya atılmıştı.

Sorumluluk gereği konuyu araştırdım.Yetkililerle ve görevine son verildiği iddia edilen Fatih Şen ile görüştüm.

Öncelikle Fatih Şen’in çocuğu yetersiz bulup göndermek istediği doğru; ama Fatih Şen’in görevine son verildiği iddiası doğru değil.

Fatih Şen bizzat “Ben kendim ayrıldım, kimse bana git demedi” ifadesini kullandı. Bu açıklamayı da çekindiği için falan yapmadığı belliydi.Çok net ve kendinden emin konuştu ve “Kesinlikle ben ayrılmak istedim” diye vurguladı.İlaveten Vakıfköy’den sorumlu yönetici Görkem Akbaş’da  “Biz kendisinin kalmasını istedik, hatta Fatih Hoca’ya oyuncu izleme görevini teklif etmeyi düşünüyorduk” dedi.

İşin özü iddia edildiği gibi ortada ‘Kovulma’ diye bir durum yokmuş.

Vakıfköy’de geçmişte torpil, kayırma gibi şeyler çok oldu. Bu konuda öyle mi acaba diye düşünerek araştırmak istedim. Çıkan sonucu da sizlerle paylaşıyorum Hafızalarda iddia edildiği şekilde kalmasını istemedim açıkçası.

İŞTEN ÇIKARMALAR

Kulüpten yine işten çıkarmalar olmuş ve yine işini iyi yapan, maaşı düşük Bursasporlu personeller seçilmiş. 

Kulüp küçültülür, bunlar normal şeyler olabilir; ama işten çıkarmalarda yapılan seçimler hiç içe sinmiyor. 

LİDERLER ÖNLEMELİ

Ankaragücü ile oynanan maçtan bile ceza geldi.

Maç sırasında Beşiktaş’ı hedef alan küfürlü tezahürat başlatıldığında “Ne yapıyorlar ceza gelecek” diye tepki vermiştim. Hatta Ankaragüçlüler de bunu düşünerek pek katılmak istemediler.

Tribün liderleri bu duruma dikkat etmeli. Küfürlü tezahüratlar başlarsa eğer susturmalılar. 

Zira ceza kesmek için aportta bekleyen gözlemciler Bursa’ya özel olarak gönderiliyor.

İstenildiğinde küfür edilmediğini biliyoruz. Bu işten kulüp, taraftar herkes zarar görüyor.

Çözmek tribün liderleri ve gruplarının elinde.

Kulübe ve taraftara zarar veren bu yanlışa artık son vermeliler.