Üniversitelerimizden mezun olan gençlerimizin çalışma hayatına atılmaları en büyük sorunlardan birisidir.Mezun olan gençler eğer kamu veya devlet garantili işletmelerde iş olanakları buluyorlar ise iş öğrenmeleri, tecrübe kazanmaları ve hayata hazırlanmalarında sorun yok.Özellikle KOBİ veya daha büyük ölçekli işyerlerinde üniversite mezunlarının iş hayatına atılmaları kamu işletmelerindeki kadar kolay değil. Özel sektörlerin iş arayanlar arasındaki tercihleri genel olarak tecrübe ve mesleğinde bir şeyler bilen elemanlardır. Genel olarak ikinci tercih ise, mezun oldukları üniversitelerin popülaritesi ön plana çıkıyor. Çünkü işletmeler; İsim yapmış üniversiteler ve mezunlarından netice alacakları bilinci içerisindedirler. Üniversitelerin kamu ile ilgili bölümlerden mezun olup ta özel sektörde iş arayanların şansı ise yok denecek kadar azdır. Bu durumu örnekleyecek olur isek, kamu maliyesi veya uluslar arası iş ilişkiler gibi okullardan mezun olup özel sektörde iş aramak gibi. Zira çok örnek var ama yeterli diye düşünüyorum. Bu durum ise planlama ile ilgili bir durum daha doğrusu plansızlıkla ilgili.Bu yazıyı haftanın konusu olarak almamın en önemli gerekçesi ise çok sayıda iş başvurusu alan biri olarak dertlenmekteyim ve üzülmekteyim.Birçok gencimiz bitirmiş oldukları okullar ve öğrenmiş oldukları bilgi doğrultusunda mesleklerini geliştirmek istiyorlar ama iş bulamayınca da çaresizlik içerisinde ne iş olursa yaparız moduna giriyorlar.Ülkemiz ile ilgili genç işsizlik oranı artmakta ve bu konu gün geçtikçe önem kazanmaktadır.Genel olarak bu işin en büyük sıkıntısını ise, işsizlerle birlikte KOBİ'ler çekmektedir. Çünkü gençleri yetiştirmek üzere işe alan işletmeler genel olarak KOBİ yapısındaki işletmelerdir. KOBİ'ler hiçbir karşılık beklemeden bir makine mühendisini, veya endüstri mühendisini vs.. en az üç dört yıl süren bir yetiştirme döneminden geçirerek geleceğe yönelik planlar yapmaktadırlar. Bu plan ve masrafları yaparken kimseden de karşılık beklememektedirler.Yani, işletmesine faydalı eleman yetiştirme telaşında ve sevinci içindedirler. Çünkü bilirler ki, bilgi her şeydir ve bilgili toplumlar kalkınırlar.Ama gelin görün ki bu elemanlar onca kurs, eğitim, hiçbir şey yapmadan yıllarca maaş..! Ama tam verim almaya başlanacağı sırada büyük işletmelere veya benzeri işletmelere transfer olmaları emek verenler için bir travma. Bu durum yıllarca yaşanan gerçek ve ciddi bir sorun.Tabi ki bu vefasızlık örneği her çalışan için geçerli değil, yıllarca çalışıp KOBİ'ler ile büyük işletme olan çok sayıda çalışanı tenzih ederim.Netice itibarı ile bu konu mutlaka yasal bir statüye kavuşturulması gerekmektedir. Birde ekonomi ilgili bir çok birimden dört beş yıl okuyup mezun olduktan sonra iş ararken ön muhasebe yapabilirim diye iş aramak çok doğru değil.Planlı olarak ya bu bölümden çok sayıda eleman yetiştirilmesin veya eğer ihtiyaç ise muhasebe sistemine göre bölümler açılsın.Bu ülke her şeyi ile bizim; üniversitelisi, mezunu, çalışanı, çalıştıranı ile ama kulağımızı tersinden göstermeye gerek yok. Avrupa Birliği mevzuatında bu işleri çözebilecek çok sayıda müktesebat (kazanılmış bilgiler) okudum, yani çözüm uzakta değil yeter ki isteyelim.Ama her şeye rağmen işverenlere ve KOBİ yöneticilerine diyorum ve tavsiye ediyorum; Gençlere fırsat tanısınlar işe alsınlar ve yetiştirsinler.Asla pişman olmazlar !Saygılarımla.