?>

Kriz ve Bankalar - 2

Kriz ve Bankalar - 2

Cevdet AKÇAKOCA

6 yıl önce

Gelelim krizin bir önemli öğesi olan bankaların tutumuna. Bankalar ne yaptı ve ne yapmalı idi, bundan sonra neler yapmalılar. Bir önceki yazımızda işletmelerin neler yapması gerektiğini yazmıştık. Sanayi ve ticaret şirketlerinde çalışmış bir muhasebeci ve Yeminli Mali Müşavir gözü ile bankalar ne yapmalıdır diye düşündüğümde şu sonuçlara ulaşıyorum. Tekrar edeyim, bunlar benim fikirlerimdir. Sürç-ü lisan edersek affola. 1. Bankalar, firmaları özellikle döviz kredisi kullanmaları konusunda veya dolar alıp satmaları konusunda yönlendirmeye çalışıyorlar. Bunu yapmaları yanlıştır. Kendileri ve karlılıkları açısından belki düşündükleri doğru olabilir, ama firmalar açısından işte şu yaşadığımız kriz veya bir ekonomik savaşta döviz borçlusu firmalar çok güç duruma düşmektedir. Üretiminin en az %40 ını ihraç eden firmalara döviz kredisi teklif edilmeli, aksi takdirde ucuz faizli diye görünen döviz kredilerinin kullanılması önlenmelidir. 2. Yatırımlarda da mümkünse döviz kredisi verilmesinden kaçınılmalı, veya uzun vadeli senede iki defa ödemeli krediler müşteriye teklif edilmelidir. 3. Bankalar, bu ülkeyi, ülkenin geleceğini ve ülkenin büyümesini düşünen Türk milletinin bankaları ise firmanın sıkışık anında kredilerin kullanımını durdurmaktan, böyle durumlarda sıkışan firmaların faiz oranlarını artırmaktan vazgeçmelidir. 4. Firmaların kredisini kısmak demek düpedüz firmayı batırmak demektir. 5. Firma battığı takdirde bankalar kendileri de daha güç duruma düşecektir. 6. Özellikle kriz zamanlarında, bankalar firmanın varlıklarını yeniden değerlendirmekte ve olması gereken değerin çok altında değer tesbit etmektedirler. Şimdi burada hemen, bankacılar ne diyecekler? Size söyleyeyim. Efendim, bu ülkenin değerleme firmaları var. Biz artık bankalar olarak kendimiz değerleme yapmıyoruz. Değerleme firmalarına değerleme yaptırıyoruz. Ben de soruyorum. Bu değerleme firmalarının kazancı hemen hemen %95 oranında bankalardan değil mi? Değerleme firmalarına hiç mi etki edemiyorsunuz? 7. İşte bu değerleme konusunda sürç-ü lisan ediyor olabilirim. Dediğim gibi affola. Maalesef bu krizde gördük. Tabii değerleme firmasının raporunu görmedik fakat banka müdürlerinin firmaya yeni teminatlar ve ipotekler için baskı yaptığını çok ama çok duyduk. Bu yeni teminat isteme acaba değerleme firmasının değerlemesinden mi yoksa banka müdürünün kendi insiyatifi ile mi olmuştur bilemem. Tekrar söyleyeyim krizin en kötü zamanında böyle bir hareket yanlıştır. 8. Devlet, döviz kredilerinin , çok uygun bir kurla TL. ye çevrilmesini kesin olarak mecbur etmelidir. Bankacılar da bunu kabul etmelidir. 9. Bildiğim kadarı ile Türk bankaları dünyadaki göstergeleri en iyi bankalardandı. Ne oldu da rating (reyting) kuruluşları Türk bankalarının reyting notlarını düşürdü. Yoksa bizim bilmediğimiz yanlışlar veya bilanço oyunları mı var? 10. Sonuç olarak, bankalarımızın bir çoğu bu krizler ve ekonomik savaşlarda yıllardır müşterilerinden iyi not almamaktadır. 11. Krizler geçer, firmaların büyük bir kısmı yara almadan veya biraz yara alarak bu krizleri atlatır, kriz esnasında müşterisini desteklemeyen banka müdürleri veya bankacılar, yahut bankalar acaba bir daha o müşteri ile iş yapabilirler mi?12. Yapamadıklarını gördük, hatırlatmak isterim. Kriz ve bankalarla ilgili yazacaklarımı burada bitiriyorum. Çünkü fincancı katırlarını ürküttüğüm kanaatindeyim. Hoş, benim hiçbir bankadan aldığım kredi olmadığı gibi ihtiyacım da yok, ama daha fazla yazarsam bankacı dostlarımdan bir kısmı bana küsecekler. Kimseyi küstürmek de istemiyorum. Bankacılardan ricam, onların görevi sanayici ve tüccarı desteklemektir, bu görevlerini yapsınlar, biraz da bu yıl için karlarından vazgeçsinler.

YAZARIN DİĞER YAZILARI