Bu ifadeyi ilk okuduğumuzda çok dikkatimizi çekmişti, yaklaşık on beş yıl önceydi sanırız. Kredi balonu sonrasında alınacak önlemlerin gökten para yağmasına kadar gidebileceğini anlatmak için kullanılan bir ifadedir. Ekonomide işler iyi gitmiyor. Her gün işimizin başına, günlük ihtiyaçlarımızı karşılamak için markete gittiğimizde bunu hissediyoruz. İşsizlik artıyor, hayat pahalılaşıyor, paranın değeri ortadan kalkmış durumda, insanlar borçlarını ödeyemiyor, büyük kuruluşlar giderlerini çıkaramıyor...Bu sıkıntıların başlıca nedeni paranın el değiştirme hızının düşmesi, kredi talebinin azalmasıdır. Daralma kendisini besleyen bir dinamikle her geçen gün daha kendisini hissettirmektedir. Daralmanın olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması için ekonomi yönetimi bir çok önlem paketi açıklamaktadır. Maliye, hazine ve kamu bankalarının tüm imkanları bu hedef için seferber edilmiş durumdadır. Devlet alacaklarından vazgeçmektedir, dolaylı olarak şirket ve bireylerin cebine para koymaktadır, borçlarını devralmakta ve hatta tüketim faturalarını karşılayacağını açıklamaktadır. Her aldığı önlem sonrası bir süre gelişmeleri takip etmekte sonrasında yeniden mevcut teşviğin devamı yada beklenmeyen yeni bir paketin müjdesi paylaşılmaktadır. Bakın bu önlemler kredilerde %9 civarında bir azalma yaşandığı durumda alınmaktadır. Bu noktada daralmanın devamında ne yapılacağı sorusu gündeme gelmektedir. Bakıldığında neredeyse alınabilecek tüm önlemler alınmış durumdadır. Acaba işler iyileşmezse 'helikopterden para atılmasına' mı başlanacaktır?Helikopterden para atılması anlayışı, tamamıyla paranın musluklarının açılması anlamını taşımaktadır. Bu tabiri ortaya atanlar, kredi daralmasına bağlı ekonomik bunalımların helikopterden para atılmasıyla bile çözülemeyeceğini savunmaktadır.Her paket açıklandığında ekonomi biliminin kurallarının nasıl kendisini kanıtladığını bir kez daha görüyoruz.