Eskidendi, çok eskiden...
Evet, bundan 55 yıl önce ilk göç kafilesi Belçika'ya vardı. Amaçları çalışmak, para biriktirmek, bir gün Türkiye'ye dönmekti.
Ama pek de öyle olmadı. Elbette dönenler var, özellikle emekli olduktan sonra. Ama Belçika'daki Türk sayısı 200 binin üzerinde. Buraya ilk gelenlerin torunları bile büyüdü, okudu, işe girdi, iş kurdu.
Bir yandan eskilerin "aman çocuğumuz özünü unutmasın" derdi.. Bir başka yandan çocukların Belçika'daki ikili çevrelerine uyumu; doğdukları sosyal ortamın içinde yaşarken, öz denilen şeyi anlama gayreti. Denizin içinde akvaryumda yaşamak gibi.
Ve bütün bunları aşarak, burada kendi tarihini yazan insanlar var. Ferah Çimen bunun güzel bir örneği.. Belçika'ya ailesiyle çok küçük yaşta gelmiş. Okul eğitimini tamamladıktan sonra iş hayatına atılmış. Farklı iş kollarında çalışırken gönlü en çok da mobilya ve dekorasyon işine yatmış. Bu alandaki tecrübesini değerlendirerek kendi işini, Design Meublen'i kurmuş..
Design Meublen'in göz önünde bulunan kısmı büyük bir mağaza. Gent şehrinin işlek bir yerinde, insanları bir ev ortamındaymış gibi karşılıyor. Güleryüzlü, samimi ve müşterinin ne istediğini anlayan, yardımcı olan bir dost ortamı var.
Arka planda ise gelip giden tırlar ve konteynerler ile dev bir depo ve lojistik sistemi işliyor. Ürünler en çok Türkiye'den geliyor. Türkiye'nin içinde de en çok İnegöl'den. Hani Türkiye'nin dört bir yanından İnegöl'e mobilya almaya gelir ya insanlar, ya da Türkiye'nin dört bir yanına İnegöl'den mobilya gider... Aslında İnegöl'den Belçika'ya da önemli bir ürün akışı var.
Ferah Çimen'in bir ayağı Türkiye'de. Tasarımcı gözüyle fuar fuar geziyor. Çok güzel bir iş ağı oluşturmuş. Telefon konuşmalarına tanık olduğunuzda, o samimi ve güvene dayalı iş ilişkisini hissediyorsunuz. Aynı durum müşterileriyle de geçerli.
Belçikalı Türk iş kadını Ferah Çimen ve Design Meubelen'i bağlantıdaki kısa videoyu izleyerek daha yakından tanıyabilirsiniz.
Sevgiyle kalın.