Uzun zamandır bu konuda bir yazı yazmayı düşünüyordum. Ancak, gençler benden önce davranıyorlar. Yine de özellikle taa talebeliğinden beri tanıdığım ve takdir ettiğim Sevgili Özgür Biyanın bir çalışmasından faydalanarak bu yazımı hazırladım. Bazı ifadeler aynen geçebilir, ne olur bilgi çalma (intihal) olarak düşünmeyin, en iyi ifade olduğunu düşündüğüm için aynı ifadeyi aldım. Bunu bilin.Avukatlık, her türlü hukuki anlaşmazlıkların hakkaniyete ve adalete, hukuk kurallarına uygun olarak çözümlenmesini sağlayan bir meslektir. Serbest meslek olarak sayılır. Hukuk sistemimizde, mahkemelerde avukatlığın ne kadar önemli olduğunu işi mahkemeye düşenler gayet iyi bilir. Günümüz Türkiyesinde avukatlar ya kendi nam ve hesaplarına serbest meslek mensubu olarak veya belirli bir işverene bağımlı-ücretli olarak çalışırlar. Bir dava, müvekkilin lehine sonuçlanırsa karşı taraftan yargı merciinin takdir ettiği bir karşı taraf vekalet ücretine hak kazanılır. 1. Bir işverene bağlı olarak çalışan bir avukat karşı taraf vekalet ücreti elde ettiğinde söz konusu kazanç, bağlı olduğu işveren adına tahsil edildiğinden ve avukatın bizzat kendisinin herhangi bir belge düzenlemesi söz konusu olmadığından bir problem oluşmamaktadır. Bu durumda avukata karşı taraf vekalet ücreti işvereni tarafından ödeneceğinden ve hizmet akdine bağlı bir işlem mahiyetinde düşünüldüğünden ücret olarak vergiye tabi tutulacaktır.2. Serbest meslek erbabı konumundaki bir avukatın karşı taraf vekalet ücreti elde etmesi durumunda ise çözüm ücretli avukat kadar kolay olmamaktadır. Bağımsız çalışan avukat mükellef konumundadır, kazancından dolayı defter tutmaktadır ve kazanç elde ettiğinde belge düzenlemekle yükümlüdür. 356 ve 375 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel tebliğlerine göre icra dairelerince borçludan alınan vekalet ücreti, avukata ödendiği anda serbest meslek makbuzu hazırlanarak ilgililere verileceği hüküm altına alınmıştır. 01.05.2014 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği ile yapılan düzenleme sonucu konu KDV açısından da kesinleşmiştir. İlgili tebliğinI - Mükellefiyet başlıklı kısmının B-Verginin Konusu İle İlgili Çeşitli Hususlar başlıklı bölümünün 4-Avukatlık Ücretleri başlıklı bendine göre;Mahkemelerce hükmolunan avukatlık ücretlerinin davayı kazananlara ödenmesi KDVnin konusuna girmez. Ancak bu paralardan sözleşmeleri gereği ücret karşılığı çalışanlar dışında kalan avukatlara intikal eden kısım, serbest meslek kazancı kapsamında vergiye tabi olur. Avukatlar aldıkları bu para için davayı kazanana serbest meslek makbuzu düzenler ve makbuzda alınan tutar üzerinden KDV hesaplayıp ayrıca gösterirler.Mahkeme kararında KDV hariç şeklinde bir ifadenin yer almaması halinde, vekalet ücretinin KDV dahil olduğu kabul edilir ve iç yüzde oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan KDV, düzenlenen serbest meslek makbuzunda gösterilir.Bu tebliğ ile belge düzenlerken davayı kaybeden (borçlu) adına değil, davayı kazanan adına makbuz düzenleneceği ve bu bedel üzerinden KDV de hesaplanacağı hüküm altına alınmıştır.Sonuç olarak: Ücretli olarak değil de serbest olarak çalışan karşı taraf avukatına mahkeme kararıyla ödenen ücretler serbest meslek kazancıdır ve avukatlar serbest meslek makbuzunu davayı kazanan adına düzenler ve KDVde hesaplarlar.