Söz ve yazımız kısa süreli araç kiralamaları için geçerli.Söz gelimi Bursa'dan Ankara'ya birkaç günlüğüne gideceksiniz. Her hangi bir şirketten birkaç günlük araç kiraladınız. Gerekli formları imzaladınız.Aracı teslim adınız. Allah korusun yolda bir kaza yaptınız. Kiraladığınız araçta ciddi bir hasar oluştu.Normal şartlarda bu hasarın sizin aracınızın kaskosu tarafından ödeneceğini düşünürsünüz. Evet milyonlarca kişi böyle düşünüyor.Ama öyle değil.İlki, merdiven altı tabir edilen araç kiralama şirketlerinin % 99'unda kasko sigorta bulunmuyor, bulunsa da RENT A CAR denilen özel tür kasko poliçesi hak getire. Kaldı ki, merdiven altı işletmelerden araç kiralamalarda boş senet alınması dahil bir yığın korkunç denebilecek riskler var, aman bilmediğiniz güvenmediğiniz yerlerden günlük araç kiralamayın başınız dertten kurtulamayabilir.Tüm bunları geçtik, isim sahibi, filo sahibi bir çok ulusal araç kiralama şirketleri de vatandaşa rent a car kasko içermeyen araçlar veriyor. Çünkü bu tür sigorta poliçeleri yaptırma maliyetli. Rekabet piyasası içinde ne hileler dönüyor ne hileler. Kaza oldu mu da arayın muhatap bulamazsınız, ödeyin bakalım kusurunuzun hasarını. Yüzbinlerce liralık faturalar çok can ve ocak yakıyor. Sözün özü, siz siz olun kısa süreli araç kiralar iken, sizin kusurunuzu da garanti eden özel rent a car kasko poliçesi ile trafik poliçesi var mı yok mu ciddi bir şekilde kontrol edin.Bir çoğu rent a car kasko varmış gibi aldatma/hile içerisinde davranıyor ama yok. Ciddi şirketlerden kiralayın, ekstra maliyetine de hiç ses çıkarmayın.Ucuz etin yahnisi pahalı olur.Buradan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile diğer ilgililere de bir çağrı.Çok araştırdım ama araç kiralama şirketlerinin sigorta yükümlülüklerine dair tek satırlık bir mevzuat veya zorunluluğuna rastlayamadım.Tüketici bu kadar çaresiz ve korunaksız bırakılmamalı. Araç kiralama şirketlerine standartlar getirilmeli, özel tüm riskleri içeren rent a car kasko zorunlu olmalı ve kontrol edilmeli.Kaldı ki, işin hukuk ayağı da sıkıntılı. Bal gibi tüketici uyuşmazlığı ortada iken araç kiralama şirketleri ile kiralayan arasındaki davalara tüketici değil sulh hukuk mahkemeleri bakıyor, sanki yalın bir kira sözleşmesi ihtilafı varmış gibi, Büyük yanlış. Kira akti ile ne ilgisi var bu işlerin, tüketici mahkemeleri görevli olmalı. Bu yanlışları da lütfen hükümet nezdinde büyüklerimiz birkaç dokunuşla çözsünler.Vatandaş mağdur olmasın. Bu piyasaya da biraz kalite gelsin. İşini iyi yapanlar yapabilsin, kazansınlar.Sağlıcakla kalınız.