Yani akıllı biri olduğu ortada.
İş hayatında doğruları yanlışlarından çok daha fazla ki bu noktaya gelebilmiş.
Ancak Bursaspor’da tam tersi hemen hemen bütün yaptıkları yanlış.
Burada bir anormallik var.
“Her başarılı iş adamı başarılı bir spor yöneticisi olacak” diye bir kaide yok; ancak üç yılda her alanda hata yapmak da eşyanın tabiatına aykırı.
Başkanın yönetim dışından akıl hocaları olduğunu biliyoruz.
Üç senedir inatla onları dinlemeye devam etti.
Yani zeki biri birkaç denemeden sonra “Bunlar bana yanlış yaptırıyor, uzak durayım” derdi, demedi.
Neden demedi?
Bir insanın bu kadar hatayı inatla yapması için ya sağlıklı akıl yapısına sahip olmayan biri olması lazım ya da bu hataları kasıtlı yapıyor olması lazım.
Yaşanan süreci ve gelinen noktayı izah edecek başka bir açıklama bence yok.
Ben bu şıklardan ilkini eliyorum.
Yani bence Ali Ay’ın akıl sağlığı yerinde.
Artık diğer şıkkı konuşmak lazım…
Bursaspor bilerek mi düşürülmek isteniyor?
İsteyen “komplo teorisi “desin isteyen, üzüntüden benim sağlıklı düşünemediğimi iddia etsin bilemiyorum.
Bu soruyu soruyorum.
Acaba Bursaspor’u ele geçirmek isten birileri başından beri Ali Ay’ı kullanarak bir plan mı işletiyordu?
Takım düşeceği sinyallerini ayan beyan verirken devre arasını transfer yapmadan geçirmek de bu ihtimali yabana atılamaz hale getiriyor.
Yönetimden ayrılan ve halen yönetimde olan bazı yöneticilerin “Ali Başkan bizi dinliyor; tamam diyor, ertesi gün geldiğinde ise o konularda bambaşka kararlarla karşımıza çıkıyor” demeleri de böyle bir durumu işaret ediyor.
Görülüyor ki birileri O’na sürekli yanlış kararlar aldırdı.
Kulübü kendisine anormal seviyede borçlandırması da bu tarz bir planın gereği olabilir.
Bu kadar büyük bir ekonominin döndüğü futbol piyasasında Bursaspor gibi bir kulüp, o birilerinin iştahını mı kabarttı acaba?
Acaba bizler farklı noktalara yoğunlaşırken, asıl büyük resmi göremedik mi?
Hani “kafamda deli sorular” derler ya işte öyle bir noktadayım.
Bu sorularıma cevap bulmaya çalışacağım.
İlk olarak Başkan Ay'a da soruyorum tabi ki.
Eğer kendisi bu şüphemi veya teorimi inkar ederse geriye benim kabul etmediğim diğer vahim seçenek kalıyor.
Acaba hangisi ?