'Uluslararası Kongreler' ülkemizde ve dünyada yıllardır düzenlenmektedir. Bursa'da yapılan Beton Kongresi; sunulan tebliğler yönünden katılımcılara konu üzerinde hem bilgi verme, hem de görüşmeler kanalıyla sorulara cevap bulma açısından olumlu geçti.Kongrenin bence yetersiz diyebileceğim yönü; tebliğ sunma ve soru-cevap süreleriydi. 15 dakika ile sınırlama olması; tebliğlerin çok hızlı sunulmalarını, hatta bazı bölümlerinin atlanmasını, bazılarında ise soru alınmamasını gerektirdi. Aylar, hatta yıllar alan bir araştırmanın; 10 dakika sunum, 5 dakika soru-cevap, zaman sınırlamasıyla tatmin edici olarak algılanması çok zordu.Gerçi tüm tebliğleri içeren geniş hacimli bir kitap katılımcılara dağıtıldı ama ne kadar ilgiyle okunur şüpheliyim. Sunumlar sırasında özellikle Prof. Dr. Mehmet Ali Taşdemir'in soruları ve katkıları çok yararlı oldu. 3 gün süreyle akademisyenler, uzmanlar oturumlara katıldılar, bilgiler sundular. Üniversitelerimizi ve kuruluşlarımızı tebrik ediyorum.Tebliğlerin teker teker analizlerini yapacak yetkinlikte olmadığımdan konunun o tarafına girmeyeceğim. Ancak 30 yılı aşkın süre hazır beton sektörünün ve dolayısı ile inşaatın içinde olmam, uzun bir süre Türkiye Hazır Beton Birliği'nin (THBB) Yönetim Kurulunda bulunmam, bir dönem (2001/2003) Başkanlığını yapmam nedeniyle bazı tespitlerimi belirtmek istiyorum.Özellikle, 1999 Ağustos depreminden sonra ülkemizde gittikçe gelişen bir deprem bilinci oluştu. Beton standardı çıkarıldı. İlgili standartlarda ve yönetmeliklerde değişiklikler yapıldı. Seminerler düzenlendi. Betonu oluşturan bileşenler ile ilgili yoğun araştırmalar, geliştirmeler yapıldı.Deprem öncesi önemli bir bölümü geleneksel, elle veya betoniyerlerle karma sureti ile beton hazırlanıyordu. Ancak, 1999 depremi sonrası agrega dayanımının, granülometresinin, su/çimento oranının, betona katılan kimyasalların, çimento çeşidinin, miktarının ve karma süresinin bir disiplin içinde ele alınması gerekliliği benimsendi. Hazır beton santralleri ülkemizin her yerine yayıldı. THBB başta olmak üzere pek çok kuruluş, değerli akademisyenlerin ve uzmanların öğretici oldukları kurslar, seminerler düzenlediler. Bunlar kesintisiz olarak devam ediyor. İnşaat ustalarına, operatörlere verilen eğitimler sektörün çok önemli bir eksiğini giderdiler.Tebliğleri incelediğimizde, bunların bir bölümü genele yönelik pratik uygulamalar için, bir bölümü şimdilik teorik ama gelecekte pratik uygulanabilmeleri için, bir bölümü de atık bazı yan ürünlerin beton üretiminde değerlendirilmesi için hazırlanmış. 30 yıl öncesine göre bu konuda çok miktarda döküman ve tecrübe birikimi olduğu muhakkak.Ülkemiz için önemli gördüğüm 'beton yollar' konusu da işlendi. Ekonomimize çok fayda sağlayacak bu yaklaşımı ileriki günlerde daha ayrıntılı yazacağım.Ülkemiz için en uygun, en ekonomik çözümlere odaklanmalıyız. Kıt kaynaklarımızı en akılcı bir şekilde kullanmamız dileğiyle