Aylar öncesinden haberi gelmişti.'THY eski Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu kitap yazıyormuş' diye. Doğrusu ben de merak ettim ne yazacak acaba ?'Yerel'den Global'e' THY'nin Yükseliş Dönemi' adı verilen bu kitap geçen hafta piyasaya çıktı. Bu tür kitaplar çıkmadan basında içeriği yer alır. Ne yazıp, ne yazmadığını da anlarsınız. Kitabı okumadan, eleştiri yapmak çok doğru bir şey değil. Ama şunu gördüm ki kitapla ilgili olarak basına, en çok Binali Yıldırım ve İstanbul Yeni Havalimanı'na ait eleştiriler yansıdı. Acaba neden?Kitap, yerel seçimden önce çıkacakmış. Seçimlere malzeme olmasın diye basımı geciktirildi. Ancak, İstanbul seçimlerinin ertelenmesi akla gelmediği için, şimdi birileri kitapta yazılanları Binali Bey'e karşı eleştiri malzemesi olarak kullanıyor. Hamdi Bey'le bir kaç kez bir araya gelen ve sohbetini, kişiliğini de seven birisiyim. Fakat, yıllardır görmedim, görüşmedim. 1964'te Rize'nin Çayeli ilçesinde doğan Hamdi Topçu, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nden 1986 yılında mezun oldu. Evli ve 4 çocuk babası olan Topçu'nun eski özgeçmişi kendi deyimiyle üç beş satır. Bu cv ile nasıl oldu, bilinmez bir anda Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı'nın Yönetim Kurulu üyesi olarak tanıdık onu. Tayyip Bey'in yakınında bulunması ve Rizeli olmasının da bu atamada büyük etken olduğunu söylemek yanlış olmaz. Havacılıkla hiç alakası olmayan, fakat yönetim kurulunda bu sektörü tanıyan Hamdi Bey, ardından hesap kitap bilmesi nedeniyle, 1 Ocak 2010'da Candan Karlıtekin'in istifası üzerine THY A.O Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanlığı'na atanır. Bu atamadan sonra bir çok şapkası vardır ve özgeçmişi daha uzun hale gelmiştir. Ortaklık iştiraklerinden THY Teknik, Turkish DO&CO, TGS, THY Opet ve THY HABOM Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerinin yanı sıra Futbol Federasyonu Denetim Kurulu Başkanı da olmuştur. Halk tabiriyle 'Arkası sağlam' dı. Erdoğan'ın ona desteği tamdı ve o da buna çok güveniyordu. Milyar dolarlık uçak ve yedek parça alımları, uçak kiralama işleri, personel alımları, tayin ve terfilerinde tek yetkili konumundaydı. Babasına ait bakkal dükkanında ilk ticari deneyimi yaşayan Hamdi Topçu, THY adlı dev imparatorlukta Boeing ve Airbus gibi dünya devlerinin CEO'ları ile pazarlık masasına oturduğunu da anlattığı bu kitapta, belki de en çok bu görevden nasıl ve neden ayrıldığını anlatmalıydı.Çünkü, en çok bu konu merak edilmişti. 2015 yılı Nisan'ına gelindiğinde THY Genel Kurul hazırlıkları başlamıştı. Dışarıya bir değişiklik haberi sızmamış, her şey normaldı. Aynen seçilecekti. Hamdi Bey, en güçlü olduğunu sandığı bir anda, 7 Nisan'da @hamditopcu53 kullanıcı adlı tweeter hesabından istifa ettiğini duyuruyordu.Bu, tam bir bomba etkisi yaratmıştı. Onlarca şirket, 50 bine yakın personel ve milyar dolarlara ifade edilen bir güce sahip THY, artık yeni bir döneme giriyor, 5 yılı Yönetim ve İcra Kurulu Başkanlığı olmak üzere, 12 yıllık Hamdi Topçu dönemi sona eriyordu. Neden, niçin istifa ettiği konusunda bir açıklama yapmamış, spekülasyonlara da hiç aldırış etmemişti. Sadece 'Oğlum gibi gördüğüm THY'den değişim istendiği için' istifa ettiğini söylemişti. Değişimi kim, neden istemişti, o da belli değildi. 'Tatsız bir ayrılık olmadı, ama anı oldu' diyerek bu istenmeyen ayrılığı hiç de beklemediğini dile getirip durumu şu sözlerle anlatıyordu:'Muktedir olmasan karar veremezsin. Karar veremiyorsan da patinaj yapmaya gerek yok. Kimseden bir telkin almadım. Değişim istendiğini hissettiğinde bunun önünü açmak gerek' diye hikayeyi özetliyordu. Hamdi Bey, bu dönemde ciroyu on kat arttırdığını dile getirip, başarılı olduğunu savunması kendi açısından normal karşılanabilir. Bunun bir yükseliş ve başarı hikayesi olup olmadığına, işi bilen tarafsız ve bağımsız çevreler karar verebilir. Hamdi Bey, THY'den ayrıldıktan sonra Simpaş'ın Yönetim Kurulu üyesi olur, ardından da havacılık konularında danışmanlık yapan HT Partners adıyla bir şirket kurar. Şirket, Borajet'ı satın alan SBK Holding'e danışmanlık yapacaktı, ama basın ortada Borajet diye bir şirket ne yazık ki kalmadı. HT Partners Onur Air Havayolları'nın İranlı'lara satışına aracılık edecekti, bu da olmadı. Onur satılmadı. Ben özellikle bu kitabın adına dikkat çekmek istiyorum. Yerel'den diye sözü edilen THY, millidir ama yerel diye küçük ve düşük kapasiteli bir şirket değildir. Hamdi Bey THY'nın başına geldiği zaman şirketin filosundaki uçak sayısı, taşıdığı iç-dış ve transit yolcu sayısı ve cirosuyla sıradan bir şirket değildi. Hamdi Bey, yükselişin kendi döneminde başladığını söyleyerek geçmişi görmemezlikten gelmektedir. O gün gelinen nokta, ne tek başına eski genel müdürlerin, ne de Hamdi Bey'indir. Binlerce çalışanın emeğini asla göz ardı edemeyiz. Bugünkü gelinen noktada da tıpkı Hamdi Bey'in ve ekibinin katkısını inkardan gelemeyeceğimiz gibi. Yeni İstanbul Havalimanı için önceleri çok olumlu sözler söyleyen Topçu'nun şimdi Atatürk Havalimanı konusunda geçmişte farklı düşündüğünü yazması bana göre bir tezattır. Kitapta savunduğu AHL büyütülsün görüşünü kendi ağzından hiç duymadık. Gündem oluşturmak ve tarihe not düşmek anlamında bu kitabın yazılması sahibinin en doğal hakkı olduğu gibi, herkesin de kitabı ve yazanı eleştirmesi de tartışmasız bir haktır. İyi bayramlar, iyi uçuşlar Türkiye'm...