?>

Yarın diye bir şey yok

Mutfak kokacak diye evde balık pişirmezlik yapmam. Dışarıda balık yemenin keyfini de sürerim, ara sıra evimin mutfağında çıtır çıtır balık kızartmanın da.

Seda ÇAPÇI

5 yıl önce

Kokacaksa koksun. Çaresi var. Bu zevkten kendimi mahrum bırakmam.

Gıcır gıcır yemek takımlarımı kullanmak için misafir gelmesini beklemem. Bu hayatın bayramı da seyranı da önce “benim” Canım ne zaman isterse kullanırım yemek takımlarımı da çatal bıçak takımlarımı da.

Gardropta bekleyen “özel gün” elbisem yok. Canım istedikçe giyerim. İşe giderken de giyerim, evin içinde de giyip gezerim. Giymek için fırsat kolladığım o elbiseyi giyebilecek ömrüm olduğunu nereden bileyim? Uzun ömrün garantisi var mı?

İri sallantılı küpelerimi takmak için bir kokteyl daveti bekleyemem. Takar işe giderim. Yarına çıkacağımı kim söyleyebilir?

Pahalı parfümleri özel zamanlara saklamam. Canım istedikçe 2 fıs sıkarım. Canım sağ olsun. Ömür bitecek bir gün. Parfüm bitmiş çok mu?

Sağlıklı beslenme ve düzenli bir hayatın gerekliliğine inanırım. Ama bu yüzde yüz kereviz sapı, ananas suyu vs ile beslendiğim anlamına gelmez. Kırk yılda bir kızarmış patatesi mayoneze bandıra bandıra hamburger de yerim, cips de, çikolatalı pasta da. Ayda 1 sefer mutlaka ambalajlı, işlenmiş ve içi kimyasal dolu ıvır zıvırı mideye indiririm. Evet zararlı ama ayda 1 sefer yaparım bunu. Tatlı krizi kuru kayısıyla bastırılmıyor ne yazık ki. Zaten vücudumuzda zararlı maddeleri nötralize edecek bir savunma sistemi var. Anne sütünü boşuna mı içtik. Hiç bozulmayan katı beslenme programlarına gelemem. Üzerinden çikolata sosu akan o ıslak kek, can istenince yenecek o kadar. Onun dışında tabii ki sağlıklı beslenirim. Bu beden bana emanet.

Birisi hakkında hissettiklerimi ve düşüncelerimi, kırıcı olmadan ve haddimi aşmadan yüzüne söylerim. Arkasından iş çevirmem, gıybetini yapmam, sevmiyorsam seviyor gözükmem.

Kimsenin hatasını, kusurunu, eksiğini yüzüne vurmam, görmezden gelirim. Kimsenin özel hayatını merak etmem, dedikoduları en son ben duyarım, zaten 24 saat içinde de unuturum.

Yaş 46. Benden geçti, yaşlandım vs türü cümleler kurmam. Hala kiloma dikkat ederim, hala dinç kalabilmeyi önemserim, kızım yaşındakilerle aşık bile atarım ne yar yani? Kurusa bakma kader.

Benim duvara asılacak eleğim yok.

Kimseyi rahatsız etmeden, kimsenin hakkını yemeden, kimsenin sınırlarını ihlal etmeden kimseyi üzmeden ve “beni yaratanın” çizdiği sınırları aşmamaya özen göstererek içimden geldiği gibi yaşarım.

Ertelemeyin, hakkını verin, yaşayın, kâm alın, umutsuz olmayın, enerjinizi yitirmeyin, öğrenilmiş çaresizliğe yüz vermeyin, çalışın, köşeye çekilmeyin, inandıklarınız için savaşın, kalbinizden gelen sese itimat edin, sevin, affedin, görmezden gelin, takdir edin, övün, iltifat edin, moral verin, yardımcı olun, neşeli olun, gerekli yerlerde neşenizi saklamayı bilin, umut zerk edin, olumlu konuşun, paylaşın, emek verin ve inancınızı asla yitirmeyin. Önce sizi yaratanın ilahi adaletine ve merhametine; sonra da göğüs kafesiniz içinde atan o yumru kadar kalbe. İnancınızı asla ama asla yitirmeyin.

Ve ölümü asla aklınızdan çıkarmayın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI