SSC Napoli istikrarsız performanslarıyla yıllar boyunca pek bir etki yaratamadan düşme potasının sınırlarında mücadele eden sıradan bir İtalyan takımıydı. Bu durum haliyle can sıkıyordu. Napoli güçlü bir şehirdi ve güçlü bir taraftarı vardı. Artık bu güce layık başarılar yakalanmalıydı. Ayrıca küstah, şımarık Kuzeylilere iyi bir ders verilmeliydi. SSC Napoli’nin o dönemki başkanı Corrado Ferlaino da şehrin havasını değiştirmek için kolları sıvıyor ve yıldızı parlayan Maradona’yı gözüne kestiriyordu fakat Barcelona ile yapılan transfer pazarlıklarından yüksek bonservis nedeniyle pek bir sonuç alınamıyor ve transfer yavaş yavaş rafa kalkma noktasına geliyordu. Napoli halkının ve taraftarlarının ise Maradona’ya olan isteği her geçen gün artıyor, kulüp başkanına Maradona’nın transfer edilmesi yönünde yapılan yoğun baskılardan sonra Başkan Ferlaino taraftarlara “Maradona’yı transfer etmek istediklerini ama bunun için yeterli kaynak bulamadıklarını” söylüyor ve bu transferin gerçekleşmesini isteyen taraftarları kulübe mali yardım yapmaya davet ediyordu. Bu çağrıya Napoli halkı kayıtsız kalmıyor ve hemen harekete geçiyordu. Maradona’nın transferi için oluşturulan hesapta iş adamları ve güçlü isimler sayesinde kısa süre içerisinde transfer için istenen ücrete destek olarak büyük bir miktar para toplanıyordu. ‘Bütün Napoli halkı' bu transfer için elini taşın altına koymuştu. Napoli yönetimi Maradona için Barcelona ile anlaşıyor ve dönemin en pahalı bonservisiyle 1984 yazında Maradona, efsaneleşeceği ve O'nun izlerini yıllar boyu üzerinden atamayacak olan Napoli’nin yolunu tutuyordu.
Napolililer yaptıkları bu fedakarlığın karşılığını da kısa zamanda alıyor ve tarihlerinde ilk defa İtalya Lig, şampiyonluğunu, İtalya Kupasını, İtalya Süper Kupası’nı ve UEFA kupasını kucaklıyorlardı.
Taraftarın takımına destek verdiğinde neleri başarabileceğini gösteren gerçekten yaşanmış ve efsaneleşmiş birlikteliği sizlere anlatarak başlamak istedim.
Bursaspor’da, SSC Napoli Kulübü gibi şehrin tek kulübü.
Napoli gibi şehrin tamamı desteklemese de Bursaspor’ da çok güçlü bir taraftar potansiyeline sahip.
İşte o Bursaspor’un şimdi her zamankinden fazla taraftarının yardımına ihtiyacı var.
Yardım derken özellikle maddi yardımdan bahsediyorum.
Kulübün içinde bulunduğu mali durumu aşmak için Bursa şehrinin elini gerçek manada taşın altına sokması gerekiyor.
Tabi ki öncelikle yeşil beyazlı taraftarların.
Kombineler ve formalar Cuma günü satışa çıkıyor.
Bu konuda firmalara ve derneklere öncülük edenler oldu.
Kısa adı Nilbiad olan Nilüfer Bursasporlu İşadamları Derneği 500 forma ile kampanyayı başlattı.
Ardından Onur Market de 1000 forma ile kampanyaya katıldı.
Gerçekten takdiri hak ediyorlar. Karanlıklarda ateşi ilk yakanlar unutulmaz.
Bursa’da bu şekilde binlerce firma, oluşum, dernek var.
Her firma gücü oranında böyle maddi desteğini verse, taraftarların da ferdi katılımıyla Bursaspor’un bu ligdeki misafirliği önümüzdeki mayıs ayında sona erer.
DESTEK OLANA DESTEK MESAJI
Bunun yanı sıra Bursaspor dernekleri de, yüzbinlerce yeşil beyaz sevdalısının Bursaspor’a destek veren firmalara destek olacaklarının mesajını vermeli.
İşte bu mesaj gerçekten çok önemli.
Zira destek veren firmalara karşılık görürlerse desteğe devam ederler, diğerleri de bunu görüp katılır.
Firmaları teşvik etmek gerekiyor.
Taraftar burada doğru bir şekilde baskısını yapmalı.
Bursaspor bu sene lige dönmek zorunda.
Varlığını sürdürebilmek için zorunda.
Diğer yandan Bursaspor düştüğünde bayram yapanları hatırlayalım.
“Bir daha geri dönemezler” diye alay edenlerin heveslerini kursaklarında bırakmak lazım.
İşte tüm bunlar için hikayeden değil gerçekten bir birliktelik ve icraat lazım.
Sık sık dile getirdiğimiz “Bursaspor taraftarı Bursa’nın en büyük sivil toplum örgütüdür” mottosu doğru mu değil mi, göstermenin tam zamanı.
Eğer Bursaspor bu durumdayken bile gerekeni yapmıyorsak boşuna kafa ütülemeyelim.