Basınla yönetimin toplantısından birçok konu ele alınırken, Ben özellikle birine takıldım.
O da BTSO’nun kulübe bu süreçte hiç destek olmadığı konusuydu.
Bursaspor’da sportif anlamda işler iyi gidiyor. Mali anlamda ise idare edilmeye çalışılıyor; ancak önümüzdeki süreçte yine bir tıkanma yaşanacağı kaçınılmaz bir gerçek.
Zaten yönetim kurulundan da bu konudaki açıklama basınla gerçekleşen toplantıda yapıldı.
Fifa’da bekleyen yaklaşık 6 milyon avroluk dava var.
Bizim paramızla 37-38 milyon lira civarı bir meblağa tekabül ediyor.
Bu borç ödenmediği takdirde üç dönem transfer yasağı gelecek.
Yönetimce pek dillendirilmek istenmiyor; ama transfer yasağı ile birlikte yine bir puan silme cezası da söz konusu olabilir.
“Kulübün durumu ortadaydı madem paranız yoktu neden aday oldunuz” eleştirisine girmeyeceğim; çünkü artık bunları söylemekten bende bıktım.
Bursa’da böyle oluyor maalesef.
Mali yönden hazır olmadan ya da kapasitesini bilmeden sırf koltuk sevdasıyla bu işlere soyunuluyor.
Sonrasında da “Bursa bize sahip çıksın” söylemleri başlıyor.
Hazırlıksız gelinmesine kızsam da şehirden destek istenmesine itirazım yok, onu belirteyim.
Şehir takımları şehirle birlikte var olurlar.
Bursa şehri nasıl şampiyonluğun mutluluğunu paylaştıysa kulübün sıkıntısını da paylaşmalı.
En başta da iş adamları.
O iş adamlarının başındaki kuruluş olarak da Bursa Ticaret ve Sanayi Odası.
Bursa ekonomisinin lokomotifi BTSO, Bursa denince ilk akla gelen, kentin en önemli markasına sırtını dönmemeli.
Ancak şu dönemki davranışları aynen bu şekilde.
Kulüp yetkilileri özellikle bu dönem BTSO’dan hiç destek alamadıklarını ifade ediyor.
Bunu basınla sohbetlerde kayıt dışı olarak birçok kez dile getiriyorlar.
BTSO’nun stat isim hakkı konusunda iki yıl kadar önce bir sözü vardı; ama öylece kaldı.
Ayrıca Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın bu şehre borcu var.
Altıparmak’taki eski SGK binasının olduğu yere 25 yıllığına değerinin belki de 10 katı daha ucuz bir miktara kondular.
İki taş dikip, rezalet bir sözde şelale yaparak o kadar değerli alanda kendilerine bina inşa ettiler.
Kesinlikle elde ettikleri o değerli yerin karşılığı değildi bu. Dolayısıyla kente borçlular.
O borcu da Bursaspor’a destek olarak ödeyebilirler.
Timsah kafası başta olmak üzere stadın eksiklerini mi bitirirler yoksa stadın isim hakkını alıp Bursaspor’u Fifa’daki dosyalardan mı kurtarırlar bilemiyorum; ama öyle üç beş kombine alarak yaptıkları ‘göstermelik’ yardımlarla Bursaspror camiasını kesinlikle ikna etmiyor.
Sahip olduğu mali güce göre devede kulak bile olmayan miktarları Bursaspor’a stat isim karşılığı olarak aktarabilirler.
Hepsini geçtim Bursaspor’u küme düşüren Ali Ay’ın ikinci kez seçilmesinde BTSO Başkanı İbrahim Burkay etkin rol oynadı. Yani kulübün bu noktada olmasında büyük payı var. Dolayısıyla kimse “BTSO kulübe yardım etmek zorunda mı?” Diyemez. Küme düşürüp, mali açmaza girilmesine neden olanlardan biriyseniz bu vebali ödemelisiniz.
Sözün özü BTSO Başkanı İbrahim Burkay artık gereğini yapıp, yani kaçak güreşmeyi bırakıp kentin tek kulübüne gereken desteği vermeli.