Rakibin tribünleri çoluk çocuk dolu olduğu gibi kadrosu da öyleydi.
O kahveye gitse kovulacak, babasına bayiden sigara bile alamayacak bıyığı terlememiş çocuklar, Bursaspor kalesini maç boyu sağlı sollu dövdü.
Bazı son vuruşlarda becerikli değildirler, birçoğunda da kaleci Çağlar kalesinde devleşti.
Böylesi bir rakibe karşı bile Bursapsor’da sahanın en iyisi kalecisiyse, en kötüsü yedek kulübesi önünde ayakta durandır !
İlk yarıya baktığımızda Bursaspor topla daha çok oynayan taraf gibi görünse de,
topu doğru koşturan, hızlı oynayarak direkt kaleye yönelen ve pozisyon üreten taraf ev sahibi Altınordu’ydu.
İzmir ekibi hem paslaşarak hem de şutlarla Bursaspor kalesine sürekli yüklendi.
Kaleyi gören Altınordu’lunun direkt şutu düşünebilme özgüvenini takdir ettim.
Kanatta başarılı olamayan ortada çok daha verimli olan hatta kendisini Adana’da ipten alan Özer’i anlaşılmaz bir şekilde yine kanada hapsetmişti Koşukavak.
Birkaç maç kıpırdanır gibi olan Kubilay yine eski Kubilay’a dönme yolundayken ilk 11 başlamasını açıkçası anlayamıyorum.
Bursaspor’da Teknik Direktörlük pozisyonunda görevli alan Yalçın Koşukavak Milli takımlarda, altyapıda ve A takımda leblebi gibi goller atan 17 yaşındaki Ali Akman’ı oynatmazken, rakip Hoca 15’lik oyuncularla Bursaspor’un karşısındaydı.
İkinci yarıda ise Burak Kapacak “Bu iş böyle olmayacak” diyerek bireysel yetenekleriyle rakip kaleye saldırmaya başladı.
O’nun bu çabası takım arkadaşlarını da hareketlendirdi.
Genç oyuncu resmen oyuna müdahale etti. Yani Koşukavak’ın yapması gerekeni yaptı.
Seleznov’un girişi ile rakip ceza sahasında çok daha fazla etkili olmaya başladı yeşil beyazlılar.
Ali Akman da öyle yasak savar gibi son dakika değil de Seleznov’la birlikte girseydi oyuna Bursaspor’un gol bulma ihtimali çok daha yüksek olurdu.
Hatta maça düşüşteki Kubilay yerine bu ikiliyle başlansa Timsah bu önemli maçı kazanabilirdi görüşündeyim.
Sonra çıkıp hala bozuk plak gibi üç puanımız silinmeseydi falan filan ! Göz göre göre kendisi yüzünden kaç puan gitti farkında değil !
Sürekli “Bursaspor Süper Lig’e dönüş mücadelesi veriyor” diyoruz da, görülüyor ki yeşil beyazlılar bu mücadeleyi sadece rakiplere karşı değil, yanlış kadro seçimlerine, oyuna zamanında edilmeyen müdahalelere, korkak futbola, kazanmaya yönelik olmayan yanlış oyun anlayışına, yanlış futbol gözüne ve bir türlü kırılmayan inatlara karşı da veriyor.
Yani kenar yönetimine karşı veriyor !