Önce kupa maçından başlayalım.
Bursaspor yardımcı antrenörü Musa Öztürk ile kupadaki 4-2’lik yenilginin rövanşında Erzurumspor karşısındaydı.
Yeşil beyazlılar da forvet hattı Ali Akman ve Seleznov ile rakip için tehlike arz ediyordu. İsmail Çokçalış da ofansif etkisini hissetirdi. Ancak diğer mevkilerdeki bazı tercihler soru işaretiydi.
İki skorer forveti sahaya sürüyorsan kanatlara da forvet arkasına da en iyi adamlarını koyacaksın ki bir şeye benzesin.
“Lig daha önemli kupadan elensek de önemli değil” görüşü Musa Öztürk’ü de etkilemiş olmalı. Ancak aynı görüşte olmayan Ali Akman, hem rakip ağlara hem de kendisine güvenmeyenlere iki gol göndererek umutları artırdı ve formayı hak ettiğini gösterdi. Sonradan oyuna giren Atanasov da çok başarılıydı.
Ancak yeterli skora ulaşılamadığı için Timsah kupaya veda etti.
Kupa maçları ekstra yorgunluk, sakatlık ve ceza risklerini barındırıyor.
O yüzden kupa için “o sene bu sene değil” görüşünde olduğumdan elenmeyi çok da dert edinemiyorum.
Gelelim günün en önemli gelişmesine.
Teknik Direktörlük koltuğu için İrfan Buz, Mustafa Er, İbrahim Üzülmez, Yücel İldiz isimleri geçiyordu.
Yönetim hepsiyle görüştü. Git geller yaşandı, değerlendirmeler yapıldı ve İbrahim Üzülmez de karar kıldı. Diğerleri neden olmadı, Üzülmez’le neden anlaşıldı diye detaya girmek istemiyorum çünkü çok uzayacak.
Üzülmez’in öz geçmişine falan da girmeyeceğim. Zaten 5 yıldır takım yönetiyor.
Bu süreç içerisinde özellikle Gençlerbirliği’ndeki performansı dikkat çekmişti.
Hırslı ve aç bir yapısı olması, Bursaspor’la uyuşuyor.
Tabi ki Bursaspor camiası farklı ve zor bir camia.
Destek de büyük oluyor eleştirilerde.
Taraftarın istediği isimler arasında ön sıralarda olmadığını biliyoruz.
Ama artık bu konuda yapacak bir şey yok.
Profesyonellerin başka kulüplerle özdeşleşmiş olmaları çok da önemli değil.
Geldiği camiaya uyum sağlayıp saygı göstererek işini yapsın yeter.
Bursaspor taraftarı cesur futbol, üretken bir oyun ve sezon sonu Süper Lig’e geri dönmek istiyor.
Bunu biri başarsın da kim olduğu önemli değil.
Camiaya düşen göreve gelene yani aslında takıma destek olmaktır.
Çünkü Bursaspor camiası pozitif enerji ile çalışan hedefe yürüyebilen bir yapıya sahip.
Negatif hava ise tam tersi bir etki yapıyor.
O yüzden içine sinmeyenlerimiz de Bursaspor için bağırlarına taş basıp desteğini verir diye düşünüyorum.