BTSO’nun Altıparmak’taki binasında gerçekleşen toplantıya Vali Yakup Canbolat, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, eski bakanlardan-milletvekili Hakan Çavuşoğlu, BTSO Başkanı İbrahim Burkay ve Bursaspor Kulübü Başkanı Mesut Mestan katıldı.
Şehrin en önde gelen isimleriyle kamuoyunun karşısına çıkılması son derece doğru bir başlangıçtı.
Öncelikle onu belirtmek istiyorum. Planlayanları tebrik ediyorum.
BTSO’nun Bursaspor ile ilgili desek planını Bursa iş dünyasının başındaki isim olan İbrahim Burkay açıkladı.
Konuşmasının başında kendilerine yönelik medyada ve özellikle sosyal medyada getirilen eleştirileri
“Menfaat gruplarına, çıkar ilişkilerine” bağlamasını çok da şaşırmadan dinledim.
Çünkü hep öyle zannedilir.
Birileri bir tepki veriyorsa illa ki birilerinin güdümünde oldukları ithamında bulunulur.
Oysa Bursaspor taraftarının hem tribünde hem de sosyal medyada kendi öz iradesiyle hareket ettiğini, dışarıdan birilerinin müdahale ve yönlendirme yapamayacağını en başta Sayın Burkay’ın bu şehrin insanı olarak bilmesi gerekir.
Süreci takip etmiş bir Bursasporlu olarak net söyleyebilirim ki Bursasporlular kulüplerine destek olması gerekip de olmayanlara tepki verdiler o kadar. Bunu farklı anlamlara yüklemenin manası yok.
Konuya dönelim. Başkan Burkay açıklamasında,
BTSO adına yardım yapmalarının kanunen mümkün olmadığını üyelerinin şahsi katılımlarıyla 100 bin forma parasını açtıkları hesaba yatıracaklarını, kampanyanın şehrin geneline yayılması için de 17 belediyenin 80 binlik bir katkı ile nüfuslarına göre o hesaba para yatıracaklarını ifade ederken, Kendilerine bağlı odaların da 20 bin formalık bir katkıları olacağını belirtti.
Yeşil beyazlı taraftarlara da çağrı yaparak “16 bin forma da onların almalarını bekliyoruz” dedi.
Toplamda 21 milyon 600 bin TL’lik bir katkıyı kulübe sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.
Eğer bu rakam gerçekten de toplanabilirse en azından ara transfer ve acil ödenmesi gereken borçlar için birkaç aylık rahatlama getireceğini biliyoruz.
Zira toplantı öncesi yönetimden aldığım bilgiye göre de bu rakam kulübün kısa vadede rahatlamasını sağlıyordu.
Sonraki ödemeleri mayıs ayına ertelemişlerdi çünkü.
37 bin faal üyesi olan BTSO için 100 bin forma öyle aman aman bir sayı değil. Onu da vurgulamak gerekiyor.
Firma başına 3 forma bile düşmüyor zira.
Ama yine de bunu bir başlangıç olduğunu düşünmek istiyorum.
BTSO’nun “Yeniden büyük Bursaspor” parolası için 20 milyon liralık yardım yeterli olmaz.
Sadece kısa vadede fayda sağlar.
Hatırlayalım 2008’de birkaç saatte toplanmıştı o kadar para (Rakam 7 milyondu; ama şimdiki para değeri ile karşılaştırıldığında fazla bile eder)
O yüzden “Marka şehir Bursa” diyen Büyükşehir Belediyesi, “Kurallara uyan değil, kural koyan Bursa” sloganını kullanan BTSO, kentin en tanınan ve önemli markası Bursaspor ile ilgili desteklerini artırarak devam ettirilmeli.
Özellikle kulübe sağlanacak kalıcı gelirle için Belediye ve iş dünyası ortak hareket etmeli.
ŞİRKETLEŞME KONUSU
Yıllardır ‘planlı bir şekilde’ borçlandırılan Bursaspor’un şirketleşme noktasına getirilmeye çalışıldığını zaten öngörüyorduk. O noktaya da gelindi maalesef.
Burkay da Bursaspor camiasının artık bu modeli düşünmesi ve uygulaması gerektiğini ifade etti. İster şu anki dernek modeli, ister Şirket olsun, liyakat sahibi ve dürüst insanların yönetiminde olmadıkça bir şeyin değişmeyeceğini az çok tahmin edebiliyoruz.
O yüzden ne yapılacaksa doğru model ve en önemlisi doğru insanlarla yapılmalı.
Burkay’ın konuşmasının bahsettiği menfaatçiler ve çıkarcılar asıl yönetim çevrelerinde yer alıyor, sosyal medyada değil.
BTSO başkanı 1 Haziran Bursaspor’un kuruluşunda da bir gece organizasyonu düzenleyeceklerini söyledi. Ayrıca altyapı konusunda da faaliyetleri olacağını ifade etti.
Genel bir değerlendirme yapacak olursam şunları söyleyebilirim.
Kulübün acil ihtiyacı olan paranın büyük bir bölümünün sağlanacağının söylenmesi ferahlama sağladı.
Ancak 500 milyon borcu olan bir kulübe 20 milyonluk bir katkı devede kulak bile değildir.
BTSO’nun gücü oranında bakarsak da öyle.
İsteseler 100 bin değil 1 milyon forma da alabileceklerini biliyoruz.
Bu olmadığına göre Bursaspor’un kalıcı gelirlere kavuşmasında ve ilk kongrede gerçekten güçlü, herkesin kabul edeceği, lobisi olan, tecrübeli bir başkan ve yönetime kavuşmasında rol oynarlarsa işe o zaman “Yeniden Büyük Bursaspor” mottolarına uygun hareket etmiş olurlar.
Bursaspor taraftarı, kongre üyesi ve gazeteci olarak açıkçası beklentim bu yöndedir.
Tabii son olarak şunu vurgulamak gerekiyor.
Taraftar da bu kampanyada üzerine düşeni yapmalı, yapmalı ki, kimseye söyleyecek söz kalmasın.