Geride bıraktığımız haftaortası canımız, Elâzığ ilimiz ve çevresi büyük bir depremle sallandı.Onlarca canımız göçükler altında gitti. Yüzlercemiz yaralandı.Her birimiz yaraları sarmak için türlü şekilde seferber olduk.Millet olmanın, bir olmanın, dayanışmanın, erdemin, insan olmanın manevi hazlarını yaşadık.Bir yanda büyük acı, diğer yanda milli dayanışmanın çok çok güzel görüntüleri.Ancak, konumuza dönelim.Depremle hukuk arasında ne tür bir bağ?Konuya gireyim.Hukuk, belki depremleri öngörmek, engellemek için yeterli değil;Ancak deprem ve benzer doğal afetlerin sonuçları açısından sanırım çok önemli.Nasıl ve neden?Bir sistemde Hukuk düzeni, hukuk, kurallara sadakatle bağlılık hakimse o sistemde basit sallantılarda yıkılıp can ve mal kaybına neden olacak yapılarda canlı yaşamına basit şekillerde izin verilmez.Sağlıklı Hukuk kuralları, imar dünyasında fenne fiziğe aykırı düzenlemeleri barındırmaz.Sağlıklı Hukuk düzeni, yapıları ve yetkilileri denetler.Sağlıklı hukuk düzeni, hesap sorar, sağlıksız yapı yapanları yaptıranları cezalandırır.Hele Deprem ve felaketler için öncesinde sonrasında bağış vergi ve diğer adlarla halktan para toplandığında toplanan paranı kuruşunun hesabı sorulur.Suçlular öyle kolay affedilmez.Sağlıklı hukuk düzeninde on yılda bir kaçak yapılara af çıkmaz.Kaygan zeminlere türlü siyasi kayıtmalarla imar izni verilmez.Şehirler kasabalarda çarpık ve düzensiz yapılaşmadan beslenmeler sağlıklı hukuk düzeninin yokluğu ile ilgilidir.Sonuçta,Sağlıklı işleyen hukuk düzeninde depremler önlenemese de,Canlar boşa kaybedilmez.Ağıt yakmalar, cenaze törenlerinde taziyeler, tırlarla gönderilen yiyecek giyecek ihtiyaç malzemeleri görüntüleri, duygulandıran gözlerimizi yaşartan dayanışma örnekleri; elbette muhteşem şeyler.Ama canımız malımız varlığımızı korumak için nasıl ve ne zaman, hangi düşünceyle savaşacağız?Üçüncü dünya insanı kavramlarıyla mı?Hayır. Bilim ve fenle ve sağlıklı kurulup işleyen hukuk düzenine de bir o kadar ihtiyaç olduğu ortada.Depremde yitirdiğimiz canlara rahmet yakınlarına baş sağlığı, yaralılarımıza şifa dilerken; milletimize tekrar geçmiş olsun diyerek sayfayı sonlandırıyorum.