?>

Hemşehri

Hemşehri

Yüksel ÇİLİNGİR

5 yıl önce

"Hem", -daş ekinde olduğu gibi beraberlik ve ortaklaşalık anlamında kullanılıyor. Arkadaş... Beraberken sırtımız yere gelmez...

Özünde göçebe olan insan, tabii yerinde duramıyor. Ama bu aidiyet ve güven duygusundan da kopamıyor. Nasıl kopsun, hepimiz bir insan kümesinin, ailenin üyeleriyiz.

Geçen yıl uzayda çok uzaklardaki bir karadeliğin fotoğrafı çekildi. Bilim, her galaksinin merkezinde bir kara delik olduğunu söylüyor. Ve bu kara delik, etrafındaki her şeyi kendine çekiyor. Evren bir yandan genişlerken, bir yandan da evrenin parçaları birbirine çekiliyor.

Yani göçlerle ne kadar dağılsak da birbirimizin etrafında toplaşıyoruz. Fiziksel olamadığı zamanlar kalbimizle.

Büyük şehirlere göçenler de ya oradaki benzer topraklara konuşlanıyor, ya da daha önce gelen toprağım dedikleri insanların yanına..

Sivas’ta bir tanıştığım Artvinli bir öğretmen büyüğümün tayini Bursa'ya çıktı. Teferrüç semtine taşındı. Artvinlilerin en çok olduğu Teferrüç, Uludağ'ın eteklerinde, rüzgarın küfür küfür estiği, çam ve kestane ağaçlarıyla yemyeşil, dereleriyle billur gibi bir semtti tabii. Artvin’in aynısı olmasa da benzeri..

Hemşehrilik ile ilgili söylenecek çok şey var. Şimdi zorunlu ya da gönüllü göçlerle her yer memleket, ama yine debher yerde asıl memleketlimizi arıyor gözlerimiz. Memleket neresi sorusu bize özgü olmalı.

En çok da İstanbullu gençlerin zorlandığını görüyorum. Babası bile İstanbul'da doğmuş. İstanbullu'yum diyor. Ama tatmin olmuyoruz. İlla deşeceğiz.

Brüksel'de genç bir Suriyeli Kürt öğrenciye, "ben Suriyeli Kürt birisini tanıyorum, ne kadar da benziyorsunuz!" dedim, boş boş yüzüme baktı. Daha çocukken Almanya'ya göçmüşler, kendisi şimdi Hollanda'da yaşıyor, Belçika'ya okul için haftanın bazı günleri geliyor. Ne desin?

Bizler muhaciriz, gurbetçiyiz, hep birbirimizi tanırız gibi alışmışız. Ama dünya küçüldü, iç dünyalarımız büyüdü, serpildik her anlamda.

Bana nerelisin dediklerinde hala Selanik'ten başlıyorum, Kırklareli'ne uğruyorum, Bursa'da duruyorum. Aslında 17 yaşımda Bursa'dan çıktım, ama gönül çıkmıyor, toprak çekiyor.Görünmeyen kökler hala toprağın altında..

Sevgiyle kalın.

YAZARIN DİĞER YAZILARI