Elbette işi gücü etkilenenler için kolay değil. Öyle ya, dükkanı kapat demek kolay. Ama kira beklemiyor, çalışanların maaşları sırada.. Ekonomi sistemi birbirimiz için para harcamak üzerine kurulu olduğuna göre, vergilerimizin de bu dönemin sorumluluğunu paylaşmak için kullanılması normal sayılır. Adil biçimde.. Oturmaya gelince... Evin içinde kedi gibi dolaşmak keyifli olabilir. Kenarda köşede unuttuğumuz neler var kimbilir! Ayıklamak, arınmak için fırsat. İhtiyacın yoksa ihtiyacı olana ver. Atsan bile çöpleri ayıklayanlar var, en azından geri dönüşüm yolculuğuna çıkar. Birilerine, bir şeylere yarar. Televizyonda dizi seyretmek yerine yakında başlayacak ders programlarını izle çocuğunla. İster bilgini tazele, ister çocukluk hatıralarına dal. Çocuğun da motive olur bu arada. Aile içinde birbirini anlamak için altın fırsat... Ya da otur, kendini dinle. Neden hayatında aynı şeyleri yaşayıp durduğunu.. Neden hatalarında ısrarcı olduğunu.. Hatalarında diyorum, çünkü her şeyin dersi kendimize.. Aman hastalık bulaşmasın diye kaçmak yerine, bana hastalık bulaşırsa bütün çevrem etkilenir diye düşün. Yani kendinin yanı sıra başkalarının da sağlığını koru. Zor değil.. Tuzlu suyla gargara yap arada. Ellerini yıka. Ortalığa hapşırma.. (Havada 3 saat asılı kalıyor diyorlar korona virüsü için. Belki sadece taşıyıcısındır. Ya da erken aşamalarında.. Özellikle gençler dışa vurmadan atlatıyor olabilir.) Mendil kullan.. Kitap oku elbet. Müzik dinle. Düşün. Neden memleket bu hale geldi?.. Oturmaya gitmek ifadesi başka dilde var mıdır bilmiyorum. Oturma odası isimlendirmesi de bize ait. Eskiden oturmaya gidince önce kolonya sıkılırdı gelenin eline. Boşuna değilmiş. Çaya limon konur. C vitamini, daha ne olsun? Öyle koptuk ki kendimizden.. Şimdi kendimize gelme zamanı.. Senli benli yazdım, çünkü önce kendime söylüyorum. Sağlıcakla... Sevgiyle kalın.