Bu konuyu daha önce de dile getirmiştim. İçinde bulunduğumuz sıkıntılı süreç haklılığımı daha net olarak koydu.
O yüzden tekrardan ifade etmek istiyorum
Bakın beni yakından tanıyanlar bilir. Öyle başta camiler olmak dini yatırımlara alerjisi olan, yaşanan her olumsuzluğu dini yatırımlara, dini bütçelere bağlayan kişilerden değilim.
İbadetlerini yerine getirme gayretinde olan bir Müslümanım.
Ama burada bir cami projesine itiraz ediyorum.
Projeyi duyduğumdan beri, sonrasında temel atıldığından beri itiraz ediyorum.
Uludağ Üniversitesi kampüsü içerisine yapılmakta olan 20 bin kişilik camiden bahsediyorum.
Benim iş yerim kampüs içerisinde cuma namazlarımı oradaki mescitte kılıyorum. Mescit dediysem 1000 kişi falan alıyordur. Öyle ufak bir mescit değil yani. Ama sadece cuma günleri doluyor, insanlar dışarıya da taşıyor.
Yaklaşık 200-300 kadar mümin cami dışına halı atıp namaz kılıyor.
Hal böyleyken yani o mescidi 1500 kişilik hale getirmek yeterli olacakken, neden hemen yanına 20 bin kişilik cami yapılıyor?
Orası kampüs içi. Yani yerleşim yeri falan değil. Nüfusun artacağı bir bölge değil.
Tamam o yeni caminin içerisinde başka birimler de planlanıyor; ancak öncelikli ihtiyaç mı bu? Hastane bahçesi orası.
Sormak istiyorum. Hastanenin bir sürü eksiği varken hele ki içinde bulunduğumuz zamanda yoğun bakımın önemi anlaşılmışken orada camiye mi daha çok ihtiyaç var, hastane binasına mı?
Bu soruya samimi olarak bir kişi bile “Cami” cevabını veremeyecek iken o projede ısrar niye?
Bakın salgın çok daha kalabalık nüfusa yayılsaydı ya da ileride olabilecek muhtemel salgınlar daha büyük olursa ve daha çok insana yayılırsa ne yapacağız?
Nereye yatıracağız hastaları?
Ben söyleyeyim…
Şayet bu yanlıştan dönmezsek; ancak cami bahçesindeki teneşire yatırırız !
CUMHURBAŞKANININ KASTETTİĞİ BU DEĞİLDİ
Bakın bu projenin nasıl ortaya çıktığını anlatayım sizlere…
Sayın Cumhurbaşkanı bir Bursa gezisinde“Helikopterle şöyle bir baktım Bursa’ya bir tane daha selatin camisi yapalım”demişti.
Ama kendisinin kast ettiği “Şehrin her yerinden görülebilen”, estetik (Çamlıca Camii gibi) bir camiydi.
Sonrasında yetkililer “Zaten var olan” üniversite camisi projesini Cumhurbaşkanının istediği projeymiş gibi lanse ettiler.
Geçmişte Uludağ Üniversitesi kampüsü içinde cami konusunda sıkıntılar yaşatıldığını ve bu cami projesinin aslında o sıkıntıları yaşatanlara ve o döneme ait bir tavır olduğunu da biliyorum.
Doğru ve desteklediğim bir yaklaşım bu; ama ifade ettiğimgibi bu kadar büyük bir camiye gerek yok.
Bakın Bursa’ya güzel estetik, şehrin her yerinden görülebilen, Osmanlı mimarisinde bir cami yapılsın, şehre değer ve güzellik katar.
Ama doğru yere yapılsın.
Yanlış yere yapılan projelerin sıkıntısını yaşamış ve yaşamaya devam eden bir kentiz biz. Göz göre göre bu yanlışta ısrar etmenin bir manası yok.
Buradan tüm Bursa milletvekillerine, Vali bey’e, tüm siyasilere, belediye başkanlarına sesleniyorum.
O cami projesi hastane içinde çok yanış ve gereksiz.
O proje, hastane binası şeklinde düzenlenmeli.
Cumhurbaşkanının hayali yani büyük Selatin camii de ovaya bir yere yani tüm şehrin göreceği bir yere yapılmalı.
Bu konuda Yunuseli Havaalanı civarını önerebilirim. Zira o bölge hızla gelişiyor ve nüfus artıyor.
"Yunuseli tarafına Kalemdar Camii yapılıyor" denirse başka bir yerde olabilir.
Bursa’yı seven, Bursa insanını gerçekten düşünen tüm yetkilileri bu konuyu tekrar değerlendirmeye davet ediyorum. Aynı şekilde bu yanlıştan dönülmesi için Bursa medyasının da desteği gerekiyor.
Gelin hastane bahçesine hastane, o güzel camiyi de insanların yoğun olduğu bir yere yapalım.