Bu düzenlemede,; terör, uyuşturucu , kasten adam öldürme, kadına şiddet ve cinsel suçlar kapsam dışında tutulmuş olup, diğer suçlar için infaz süresi yarı yarıya indirilmekte ve başka konularda da yeni hükümler öngörülmektedir.İnsanların yaşanan tarihi süreç içinde, "unutkanlık karanlığı" içinde olduğu gerçeğini dile getirmek amacı ile, söz konusu Yasa Önerisi hakkında aşağıdaki değerlendirmede bulunulmaktadır.Yasama organı olan TBMM'nin yasal bir düzenleme yapması halinde, bunun Türkiye Cumhuriyeti Anayasası (Kısaca "Anayasa/Any") hükümlerine, sosyal devlet ilkesi ve bu ilkeyle ilgili Anayasa hükümlerine uygunluğunun Anayasa Mahkemesince denetleneceği duraksama konusu olmasa gerekir. Zira, Anayasa Mahkemesi, kanunların Anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler (Any m.148/I).Kanun önünde eşitlik ilkesini düzenleyen Any m.10 uyarınca; "Herkes, dil,ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (...) Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar."Eşitlik ilkesi; bu ilkeden yararlananlar için bir temel hak olduğu kadar, Devlet organları bakımından anayasal bir buyruktur. Eşitlik ilkesi kapsamı, sadece dil,ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezheple sınırlı olmayıp, "ve benzeri sebeplerle" ibaresine de yer verilerek Anayasa Mahkemesine geniş bir takdir yetkisi tanınmıştır. Nitekim, Anayasa Mahkemesi 27.09.1988 tarih, E/K.7 - 27 sayılı içtihat metninde şu görüşü açıklamıştır; "Anayasada öngörülen eşitlik ... herkesin aynı hak ve yükümlülüklere sahip olması anlamında değildir. Eşitlik her yönüyle aynı hukuki durumda olanlar arasında söz konusudur."Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Yasa Önerisinde; terör, uyuşturucu , kasten adam öldürme, kadına şiddet ve cinsel suçlar kapsam dışında tutulmuş olmakla birlikte, bu suçlardan bazılarının 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun (Kısaca "TCK") ait olduğu "Bölüm" lerinde yer alan diğer suçlar ile TCK' nun bu suçları esas alan diğer bütün Bölüm'lerinde yer alan suçları kapsadığı göz önüne alındığında "Kanun önünde eşitlik ilkesini" tartışma ve eleştiri konusu haline getirecektir. Diğer yandan Yasa Önerisi yasalaştığında konunun Anayasa Mahkemesine taşınacağı kuvvetle olası görülmektedir. Nitekim, geçmiş yıllarda bazı suçlar için kabul edilen af yasası ile kapsam dışı bırakılan bazı suçların, Anayasa Mahkemesi kararı ile kapsam dışı suçlar için de uygulamaya konulduğu bir gerçektir. Bu sebeple, TBMM' nin Yasa Önerisine son şeklini verirken, anılan suçlardan dolayı suça gömülmüş olanları, milletten uzak tutacak bir düzenlemenin kabulü önemlidir.Esenlik ve mutluluk dileklerimizle, saygılarımızı sunarız.Dr. Jur. Mevci Ergün