Kararname özellikle çek-senet gibi alacaklarda zaman aşımı gibi önemli detayları içermiyor, bu anlamda gerek yasa gerekse sair mevzuat açısından acil yeni ve detay düzenlemeler yapılması gerekli. Devletin millet aleyhinde kendi icra takiplerini durdurmaması, e-hacizle banka hesaplarını bağlamaya devam edebiliyor olması, para cezalarının dahi işliyor olması da muazzam bir eşitsizlik ve umarım bu durum telafi edilir.
Yararlı ve kısa bir not/bilgi: İşverenler maaş hacizlerini yatırmaya şimdilik devam edecek, icra takiplerinin durdurulmasına dair kararnamede buna dair bir açıklık yok.
Yargı dünyasında duruşmalara ara verildi, adliyeler adeta karantinada, özellikle tutuklu ve acil işler bakımından malesef bunalım hakim ve bilinmeyenler çok. Bu anlamda da acil yasal ve pratik düzenlemeler beklenmekte.
Cezaevlerinde de umut ve endişe dolu beklentiler var. Ekonomik suçlar gibi belirli fiillerin suç kapsamından çıkarılmasını anlarım ama şahsen cürümlerde iyi suç-kötü suç ayrımına karşıyım. Suçun türüne göre indirim ve aflara da. Siyasi ortam nedeniyle hiç umudum yoksa da özellikle birlik beraberliğin perçinlenmesi ve cezaevlerinin rahatlatılması çerçevesinde düşünce veya modern hukuk biliminde düşünce suçu olarak tanımlanan bir takım terör suçlarına dair yaklaşımlarımızda altında imzamız bulunan AİHS bağlamında düşünce özgürlüğü penceresinden bakmamız zaten yeterli olacaktır.
Öte yanda eğitim, bankacılık vb. gibi hizmetlerin dijital gelişmiş teknolojilerle yürütülmeye çalışıldığı, kalıcı olabilecek yeni çözüm arayışlarına yönelinen bu noktada yargı hizmetlerinin de bu nimetten istifade etmesi kaçınılmaz. Bu bağlamda duruşmaların azami ölçüde mevcut teknolojiyle uzaktan görüntü-sesle (segbis gibi) yapılması, adliyeye gereksiz gidiş gelişleri önleyecek mekanizma ve uygulamalar çok daha acil olarak hayatımıza girecektir ve elzemdir. Bir bakıma saçma sapan iş ve duruşmalar için yersiz yere kaybedilen zaman, para ve enerji kayıpları inşallah belli de bir virüsün tetiklemesiyle gerilerde kalacaktır.
İş dünyamızın özellikle kısa çalışma ödeneği, KDV, SGK, prim kolaylık ve destekleri, kira, kredi taksitleri gibi haklı ve acil beklentilerine bu hafta doyurucu destekler gelmezse üretim/iş hayatı daha da daralacak, bir takım toplumsal şikayetler zirve yapacaktır.
Salgın sonucu çoğu iş ve organizasyonların durma noktasına gelmesinin ardından pek çok kesim gibi özellikle işe yeni başlayan, bağlı, genç ve ekonomik yaşamını zorla idame ettirebilen meslektaşlarımın da oldukça olumsuz etkilendiklerini biliyoruz. Bu savaştan elbette ki her kesim gibi ancak hiçbir karşılık gözetmeksizin üstün ve erdemli düşüncelerle yardımlaşarak ve iş birliği ile çıkacağız. Bizden daha çetin ve zor şartlarda yaşamış olanlar ve yaşayanları da aklımızdan çıkarmadan.
Haftaya çok daha iyi haberler duymak ve yazmak dileklerimle.