Daha önceki yazılarımda da dile getirdiğim bir tespitimle başlamak istiyorum. 

Bursa dağ, tepe, deniz, ova, yayla, göl, ada, yarımada, longoz, orman, akarsu, şelale, kaplıca, mağara, kanyon gibi doğal güzelliklerin hepsine birden sahip Türkiye’deki tek şehir.  

Dünya’da başka bir örneği varsa da çok azdır.  

Ama o Bursa aynı zamanda 50’li yıllardan itibaren plansız ve çarpık kentleşmeyle her geçen gün çirkinleşen bir şehir. 

Doğal güzelliğimizi, plansız semtler ve çirkin binalarla berbat ettik. 

Öyle ki o çirkinleşme, yukarıda saydığım güzelliklerin önüne geçmiş durumda. 

Bugün Bursa denildiğinde akla “Yeşil Bursa değil beton Bursa” geliyor. 

OSMANGAZİ-YILDIRIM DURUKEN NEDEN NİLÜFER DÖNÜŞÜYOR? 

Herhangi bir şehir plancısını helikopterle Bursa’da bir tur attırsanız dönüşmesi gereken yerleri anında tespit eder. Ama bizim yetkililer o yerler yerine hep başka işler peşinde koşuyor. 

Şehri plancısını geçtim herhangi bir vatandaş bile hemen tespit eder. 

Osmangazi -Özellikle ovada yer alan semtler- Yıldırım’ın ise hemen hemen yüzde 90’ın dönüşmesi gerekirken, dönüşüm yeni ve daha planlı binaların olduğu Nilüfer’de yapılıyor. 

Neden? Çünkü amaç Bursa’yı güzelleştirmek değil birilerine rant sağlamak. 

Osmangazi ve Yıldırım’da rant yok, orada yaşayan insanların daha insanca yaşamaya hakları da yok herhalde! 

Osmangazi’de Soğanlı’daki gibi boş arsalara binalar dikerek “Dönüşüm yaptık” diyenler oluyor da yutmuyoruz tabi ki.

Dönüşümün ne olduğunu azıcık aklı olan herkes biliyor sonuçta. 

Sıramaşeler’den, Gürsu’ya kadar yolun alt tarafı o halde dururken -Ankara Yolundan itibaren üst tarafı da - gidip Atevleri, İhsaniye’yi dönüştürmek nasıl bir saçmalıktır ey yetkililer ? 

Bu konuda iyi niyet olmadığı Bursa’ya değil birilerine hizmet edilmek istenildiği gün gibi aşikar. 

DOĞANBEY HÜKÜMETİN BURSA’YA BORCUDUR  

Peki ya Bursa’nın kalbine saplanan Doğanbey kazıkları dururken Çelikpalas’ı Hanlar Bölgesini, Atatürk Stadı’nı, Atatürk Spor Salonunu yıkmak hizmet mi oluyor sizce? 

Bakın Doğanbey  konutlarının sahipleri çok mağdur edildiler, borçlandırıldılar, üzüldüler kimi hastalık sahibi oldu kimi hayatını kaybetti. 

O insanlar ‘tekrar mağdur edilmeden’ Doğanbey sorunu çözülmelidir.  

Bu hükümetin Bursa’ya bir borcudur. 

Çünkü o kazıkları Bursa’ya hükümetin belediye başkanı çaktı. 

Aynı şekilde bir yapılaşmayı Taksim’in, Kızılay’ın, Konak’ın hemen dibine yapabilir misiniz? Yapamazsınız; ama Bursa’ya yapıldı.  

Şimdi de o tarafa bakılmadan önceliği olmayan hatta hiç yıkılmaması gereken Atatürk Stadı'na Hanlar Bölgesine, Çelik Palas’a Atatürk Spor Salonuna kepçeler iniyor! 

Bursalılar'ın "Yıkmayın" dediği neresi varsa yıkılıyor; ama "Yıkılmalı" dedikleri yerler öylece duruyor.

 ATATÜRK KONUTLAR MI DESEK ACABA ! 

Acaba Doğanbey sorununun çözülebilmesi için oraya” Atatürk konutları” falan mı desek diye düşünmüyor değilim!  

Neyse Hanlar Bölgesi ile devam edelim… 

Hanlar Bölgesinin çevresinin açılması doğru bir projedir; ancak öncelik sırasında Bursa için ilk 10’da bile yer bulamaz kendine. 

Hanlar Bölgesi Projesi rahmetli Hikmet Şahin'in ortaya attığı bir konuydu. Diğer sorunlar dururken biraz daha bekleyebilirdi

“Trafik, yeni yollar, yeni kavşaklar, metro, tramvay, hızlı tren ve çarpık semtlerin dönüşmesi gibi sorunlar varken Hanlar Bölgesi projesinin sırası mıydı şimdi?” diye birçok Bursalı düşünüyor. 

MÜFTÜYE NEDEN İZİN VERDİNİZ ? 

Ayrıca kendilerine mevcut yerlerini bırakmaları karşılığında Buttim’in orada kocaman bir arazi tahsis edilen Müftülüğün, sözünü tutmayıp Fomara’nın göbeğine bina dikmesine sessiz kalan yetkililerin Hanlar bölgesi çalışmalarını samimi bulmuyorum. 

Amaç alan açmaksa Müftülüğün Bursa’ya yaptığı yanlışa neden sessiz kalındı? Müftü bey verdikleri sözü utanmadan yedi ve o binayı alelacele dikti.

Aynı şekilde Pirinç Han'ı kapatan Boyner binasının ayrıcalığı nedir ?

Yani amaç Hanlar Bölgesi'nin çevresini açmaksa Pirinç Han, han değil mi? 

Burada da birilerinin kollandığı çok açık.

Hanlar Bölgesi Projesini Devlet üstlendi, çevre şehircilik bakanlığı bizzat ilgileniyor. 

Keşke yarım kalan veya hiç başlanmayan diğer projelerimizi de diğer büyük şehirlerde olduğu gibi devletimiz üstlense; ama nerde ! 

Daha önce ifade ettiğim gibi üvey evlat Bursa! 

Evet Bursa şehir içi ağaçlandırılarak, çarpık semtlerden ve çirkin binalardan kurtularak güzelleşebilir ve bunun bir öncelik sırası vardır.  

Ama öncelik Bursa’ya hizmet değil de rant olunca o sıralama değişiyor birdenbire! 

Ne diyeyim, Bursa’yı tanıyan, gerçekten seven, vizyon sahibi, akıllı, koltuğunu değil, şehri düşünen cesur birileri göreve gelmedikçe biz böyle daha çok yazılar yazmak zorunda kalırız.