?>

Ders alınmalı

Sayın Erdem Saker’ in bir önceki hafta Ekohaber’deki yazısı çok etkili idi.

Adil GÖKÇADIR

4 yıl önce

 Giresun taşkınından bahisle, yıllar önce Bursa’da yaptığı fezeyan önleme çalışmalarını anlatmış, çok değerli bilgiler vermiş, fezeyanlar için alınmış tedbirleri ve sonradan gelenlerin peyzaj amacı ile feyezan yataklarını nasıl bozduğunu anlatmış. Hidroloji (su bilimi) konusuna yıllarını vermiş,  önemli bir uzman olan Sayın Saker riskin devam ettiğini ifade ederek uyarısını da yapmış Çarpıcı bir özet yazı. Başlığı da “Ders çıkaralım ama geç kalmadan” şeklinde.

Geçen Salı sabah haberlerinde spiker şöyle diyordu, “Köylüler makinaların önüne geçti.” Haberde HES çalışması için bölgeye giden makinanın derede çalışmaya başlaması üzerine, köylünün harekete geçip “deremize dokunmayın” çabası dikkate değerdi. Bu dere yatakları ile oynama merakı nerden çıktı bilmem. Ordulular, komşuları Giresun’da kaybedilen canları 10 günde unutmuş olamazlardı. Ama menfaati peşindeki firma ve ona bu ihaleyi verenler unutmuşlardı. Neden ders almamakta bu kadar ısrarcılar anlamak mümkün değil. Küçük menfaatler mi, cehalet mi, bilime güvenmemek mi, hangisi?

Sayın Saker,  geçen haftada Bursaspor Vakıfköy tesislerinden,  Otosansit’e birkaç önemli konuda geçmişte yaşananları anlatmış,  Başkanlık döneminde yaptıkları çalışmaları yazmış. Bir ibret dersi daha. Bir dünya şampiyonasının Bursa için sözü alınmışken,  nasıl Kayseri’ye kaptırıldığını da,  Otosansit’in kaderinin nasıl değiştiğini de…  Eminim ki Bursa kamuoyu ilk defa duyuyor. Demek başkasının şapkası ile seçilmek mümkün ama Başkan olmak başka bir şey.

Çevrede menfaat peşinde alkışçılar bol miktar da iken,  hayatımızı etkileyen yanlışların prim yapması ne kadar da kolaylaşıyor. Büyük Şehir Belediye Meclislerinde her yıl şehir sakinlerinin yaşam standartlarında belirleyici yüzlerce karar alınır.  İmar değişiklikleri mesela. Bilen var mı? Mecliste oy verenlerin yüzde kaçı bu konunun uzmanı ya da en azından konuyu bilen kişiler? Tahmin ettiğiniz gibi çok azı. Ancak grup kararları ile el kaldırıyorlar. Ellerini kaldırıp Bursa Büyükşehir Belediyesini borç batağına saplayanlara sormak gerek. Bu borcu nasıl ve ne zaman ödeyeceksiniz? Evet, hataların bedelini hep beraber ödeyeceğiz. Ancak eğer el kaldıranların ağırlıklı bir sorumlulukları olsa idi, acaba Belediyenin borcu  ne olurdu?

Bursa pek çok önemli konuda hakkını ya hiç alamamış, ya da zamanında alamamış  şanssız bir kenttir. Ülkemizin 3’üncü büyük ihracatçı ve 4’üncü büyük şehri, 13’ü faal 26 OSB’ye sahip iken, yıllarca devlet yatırımlarından aldığı pay,  ödediği verginin yarısı kadar bile olamamış, sürekli üvey evlat muamelesi görmüştür. Yıllarca çevre yolu beklendi. Neredeyse tüm  Avrasya trafiği yıllarca içimizden geçti. Nüfusu yüzbinlerle  ifade edilen Afyon’un, Kütahya’nın, Eskişehir’in  çevre yolu yapıldığı zaman milyonluk büyükşehir Bursa hala çevre yolu bekliyordu.

Şimdi de yıllardır tren bekliyoruz. Konya’ya ulaştı. 2017’ de Bursa’da olacaktı. Haberlere bakılırsa 2023 yılında 18 ilimize ulaşmış olacakmış. Son 30 yılın Bursa’da Devlet yatırımları performansına bakarak, hızlı treni gören 18’inci şehir olmamız  şaşırtıcı olmayacaktır. İnşallah yanılırız.  Bu dönemde şehrimizin başta kentsel dönüşüm olmak üzere acil ihtiyaçları süratle çözüm yoluna girer. 

Kentlimiz, Yalova-İstanbul yolunda, Haziran 2015’te ihalesi yapılıp 2018’ e bitmesi gereken T2 hattının, kent meydanı terminal arası 8 km’lik ilk bölümünün yıllardır bitirilemediğini düşününce, hızlı trenin bir türlü gelmemesini normal görmeye başlıyor. Bursalılar olarak galiba iyice alıştık bu muameleye. Bir şey yapılmazsa doğal sayıyor, takılmıyor, “neden” diye sormuyor, susuyoruz. Yapılırsa seviniyor, mutlu oluyor, teşekkür ediyoruz. Sanki bir hediye imiş, aslında görev değil de lütufmuş, sanki harcanan bizim paramız değilmiş gibi.

YAZARIN DİĞER YAZILARI