İnternet aracılığı ile yapılan alımların artması, ambalaj sanayiinin daha da büyümesini sağladı. Ancak bu ambalaj atıkları maalesef ayrı olarak pek değerlendirilmiyor. Bu da katı atık konusunun bir diğer yanı.
Ambalajla iş yapan kamu ve özel kuruluşların ve kişilerin özenli ve dikkatli olmaları, geri dönüşü (kazanımı) arttıracaktır.
Geri dönüşün önemli bir paydaşı da Çimento Fabrikaları’dır. Türk Çimento Sektörü’nün bu konudaki pozisyonu nedir? Çimento Sektörü, geri dönüşüm ve geri kazanım işlemlerinin gerçekleştiği özgün bir prosestir.
Bu özelliği ile çimento üretimi döngüsel ekonomi prensiplerini uyguluyor. Üretim aşamasında enerji geri kazanımı ve malzeme geri dönüşümü yapılıyor. Bunlar:
1-Atıkların ek yakıt olarak kullanımı,
2-Belediye katı atıklarının ve çamurlarının işlemden geçirilmesi ve yakıt olarak kullanımı,
3-Uçucu küllerin ve cürufların ham ve yardımcı madde olarak değerlendirilmesi,
4-Atıkların alternatif hammadde olarak kullanılması.
Katı atıkların yan ürün olarak çıktığı en önemli iki sektör;
-Kömür yakan Termik Santraller
-Entegre Demir Çelik Tesisleri
Kömürün yanması ile oluşan uçucu küller; Filtreler vasıtasıyla tutulmakta, sahada -Kül Barajlarında- stoklanmaktadır. Özellikle Afşin-Elbistan termik santrallerinde kullanılan düşük kalorili kömürlerin yüksek oranda kül içermeleri yatırım için büyük sorun oluşturmaktadır. Yakın geçmişte Demirtaş Organize Sanayi Bölgesinde (DOSAB) yapılması planlanan Buhar Üretim Tesisinden vazgeçilmesinin nedenlerinden biri de bu uçucu kül konusudur.
Bu küllerin az miktarda da olsa Çimento Sektöründe kullanımı iki şekilde olmaktadır:
-Çimento hammaddesi eğer tam kimyasal özellikte oluşturulamıyorsa hammaddeye katılarak. Burada malzeme maliyeti de önemli bir unsurdur. Hatta bazı çimento fabrikaları termik santrallerin yakınında kurulmuştur.
-Çıkan Uçucu Kül çimento üretiminde katkı olarak kullanılacak evsafta ise prosesin nihai aşamasında çimentoya katılır. Bu konuda TS-EN197-1 standardı gereken sınır değerleri ihtiva etmektedir. Ülkemizde bu katma işlemi ciddi ölçüde yapılmaktadır. Sonuçta; hem ekonomi, hem geri kazanım elde edilmekte, hem de daha farklı bir çimento üretilmiş olmaktadır. Sektörde çalıştığım dönemde fabrikamızda ekonomik ve uygun kalitedeki Uçucu Külleri yakın santrallerden temin ederek kullandık.
Bir diğer katı atık, Entegre Demir Çelik Fabrikalarından çıkan Yüksek Fırın Cürufudur. Bu atık kimyasal vasıf olarak, çimento üretiminde ana unsur olan yarı mamul klinkere oldukça yakındır. Çıkan cürufun kalitesine ve pazarın talebine göre; içinde değişik oranlarda cüruf olan çimento, belirttiğim çimento normuna göre üretilmektedir. Bu nedenle Demir Çelik fabrikalarının yanına çimento öğütme tesisleri tüm dünyada olduğu gibi bizde de kurulmuştur. Karabük, Ereğli ve İskenderun’da böyle tesisler mevcuttur. Cüruf katkılı çimentolar özellikle su altı yapılarda ve barajlarda tercihen kullanılmaktadır. Böylece kurulan bu üretim zinciri sayesinde hem atık değerlendirilmekte, hem de depolama sorunu ortadan kalkmaktadır.
Bir diğer katı atık yine Termik Santrallerin bacalarından çıkan ve tüm canlılar için riskli olan; Kükürt Dioksit gazının elimine edilmesi için kurulan Desülfürizasyon tesislerinden çıkan üründür.
Bu ürün; çimento üretiminde kullanılan Alçı Taşı’na yakın özellik içeren Şlam Alçıdır. Eğer bir fabrika Alçı Taşı’nı kolaylıkla temin edemiyorsa, yakınında şlam alçı var ise kurutulmuş olarak bu atığı nihai aşamada çimento üretiminde kullanabilir.
Ülkemiz ham ve yardımcı madde temininde çok şanslıdır. Bu şansını tüm fabrikalar en iyi şekilde kullanmaya çalışmaktadır.
Atık konusuna devam edeceğim.