Üniversitede eğitimlerine devam eden gençler bu konuda teoriden çok pratik bilgi istiyorlardı ve toplantıda bana sorularını yönelttiler. Ben de kendi işimden de örnekler vererek elimden geldiği kadarıyla anlatmaya çalıştım.
Üretimin aşamalarında zorluklar çoktur ama gençlerin gözünü korkutmadan, bilgilerimi ve tecrübelerimi onlara aktarmaya çalıştım.
Üretimin pek çok çeşidi vardır ve örneğin bir anlamda şu yazıyı yazarken bile bir şey üretiyorsunuz.
Ama ben bugün size endüstriyel üretimden bahsettim.
Endüstriyel üretim, kullanmış olduğunuz mamul, yarı mamul veya hammaddeyi işlemek ve bir ürün elde etmektir bir anlamda.
Endüstriyel bir ürünü elde ederken birden çok, onlarca, yüzlerce hatta binlerce yardımcı mal kullanırsınız.
Bütün bunları planlarken çalışma arkadaşları ile takım oluşturup, uzun vadeli olduğunu kabullenerek bir yapı kurmalısınız.
İş arkadaşlarınız ile iyi bir yönetim kadrosu oluşturup daha baştan yola devam etmeleri için vizyon ve misyonunuzu inandırmalısınız.
Ürettiğiniz malı aynı zamanda satmak zorundasınız ve bu yüzden de geniş çaplı pazarlamaya ihtiyaç vardır, çünkü üretim yaparken sürekliliğe ihtiyaç vardır.
Bir taraftan üretim için gerekli hammaddenin firmalarına, diğer taraftan da ürününüzü satacağınız müşterinize karşı mali külfet size aittir.
Üreticiler malları satarken alacaklarını garanti altına almak zorundadırlar bunun için de sigorta yaptırmalılar.
Çünkü hammadde alışında karşı taraf alacaklarını garanti altına almadan ilerlemezler.
Diğer taraftan tüm bunları finanse etmek için bankalar ile işbirliği içinde olmanız gerekmektedir. Finans gücünüzü bankalardan ve büyük riskler yüklenerek oluşturursunuz. Üretici işçilikten kullanmış olduğu enerjiye tutunuz da ihtiyacınız olan bütün hammaddeye karşılık artık doğrudan borçlanma sistemi olmadan alma olağanı yoktur.
Finans akışını sağlıklı bir şekilde sürdürmek için banka kredilerine ihtiyacınız vardır, birden çok bankadan kredi limitiniz olması gerekmektedir.
Üretici, bir taraftan risk içeren banka kredilerine imzaları atarken, diğer taraftan da müşterilerinin dayattığı iş sözleşmelerini imzalamak zorunda kalır.
Bütün bu sözleşmeleri kontrol etmek ve takip etmek için imzalamadan önce iyi bir hukukçu ve mali müşavir ile çalışmak zorundasınız.
Üretimde bulunduğunuz yer eğer sanayi bölgesi ise, OSB ise bütün alt yapı size aittir ve süreklilik ifade eden bütün enerji sistemlerinin yanında arıtma ve çalışanların yükü de boynunuzdadır.
Aynı zamanda üreticiler yasal olarak bulundukları sanayi bölgelerini yönetmek gibi zorunlulukları vardır, tıpkı bir belediye hizmetleri gibi enerjisinden yoluna, arıtmasından çöpüne kadar iyi planlamamalı ve maliyetlerinizi etkilemeyecek bir şekilde titiz davranmakla mükellefsiniz.
Yine bulunmuş olduğunuz bölge ve yaptığınız iş teşvik kapsamına girmiyor ise teşvik alan bölge ile rekabetinizin bütün maliyetlerini de göz önüne almalısınız.
İş güvenliği, çevre ve insan sağlığı açısından üreticilerin devlete karşı sorumlulukları vardır ve sürekli denetim altındasınızdır.
Gelecek hafta devam edecek…
Kolay iş var mı? – 2 –
Geçen haftadan devam ediyor…
İşveren, müteşebbis, girişimci veya üretici olmak, artık siz nasıl tanımlıyorsanız, basiret ister, öngörülü olmak ister, krizlere karşı dayanıklılık ister.
Devlete karşı sorumluluklarınız olan vergi, çalışanların sosyal hakları ve diğer borçlarınızı zamanında ödemek temel ilkeniz ve zorunluluğunuzdur.
Vergi ve devlete karşı olan sorumluluklarınızda çok geniş bir mevzuat vardır, uygulamak ve hata yapmamak zorundasınızdır.
Yeni çıkan yasaları bilmemek gibi bir lüksünüz yoktur, takip etmelisiniz. Bilmemek veya bilmiyorum demek yasal olarak mazeret kabul edilmez.
Yine ayrıca bütün bu işleri zamanında, doğru yapıp finans akışını tam ayarlamışken krizler ile de mücadele etmek zorundasınızdır.
En basitinden dövizin yükselmesi bile bütün finans sisteminizi alt üst eder ve bankalar asla risk taşımak istemezler. Yeniden, kendi sistemlerine göre yazılmış sözleşmeleri imzalamakla mükellefsinizdir.
Tecrübeli bir üretici aynı zamanda yapmış olduğu yatırımların bir ömrü olduğunu, gelişen teknolojiye göre yenilenmesi gerektiğini ve yeri geldiği zaman da yeniden yatırıma gitmesi gerektiğini iyi bilmelidir.
Çağa, teknolojiye, yeniliklere, buluşlara açık olmalı, sektöründeki küresel gelişimleri çok yakından takip etmelidir.
Üretmeyi sevmelisiniz ve yaşam tarzı haline getirmelisiniz.
Üretimin küçüğü büyüğü yoktur eğer bir şey üretiyorsanız sorumlulukların bilincinde olmak gerekmektedir.
Dünyanın her tarafında bu böyledir, üretmek istemek ve sevmek ile ilgili bir şeydir.
Hele hele bir de yaptığınız iş servis ve garanti gerektiren bir iş ise, yedi yirmidört müşterinize açık ve emrine amadesinizdir.
Ben anlatırken “bir şey sormak istiyorum” diye cılız bir ses duydum gençlerden,
“Kolay iş var mı?” diye. Evet, çok güzel bir soruydu bu.
Çok doğu bir soru. Kolay bir iş yoktur ama işini iyi bilmek, sevmek ve istemek vardır.
Ne iş yaparsanız yapın her işin zor tarafları vardır elbette kolay ve zevkli tarafları da vardır ama mutlaka bilmek gerekmektedir.
Bir mesleğe sahip olmak her şeyi ama her şeyi kolaylaştırır.
Bir anlamda sabah kalkıp dişlerinizi fırçalama ile başlayan de aklınıza gelebilen her türlü yediğiniz, içtiğiniz, kullandığınız ve barındığınız her şeyin bir üretim olduğunu düşününce ve insan hayatını kolaylaştıran buluşlar ile hayatı daha da anlamlı bir hale getiren çabanın da üretim olduğunu ve üretimin ne kadar ulvi bir iş olduğunu anladığımızda bütün bu yorgunlukları unuttuğunuzu da hatırlatmak istiyorum.
Evet, sevgili EKOHABER okuyucuları gençlere anlatmaya çalıştığım üretim aşamalarını yazı haline getirerek siz değerli okuyucular ile de paylaşmak istedim.
Her şeyi başarabilir ve üstesinden gelebilirsiniz.
Yeter ki istenilsin.
Saygılarımla…