?>

Hastanın tıbbi müdahale konusunda bilgilendirilmesi

Kişilik haklarının korunması, hak sahibinin vücut bütünlüğüne yönelik her tür girişim hakkında serbest karar alabilmesini gerektirir.

Dr. Mevci ERGÜN

4 yıl önce

Rıza ve aydınlatma birbirinin tamamlayıcısıdır. Rıza alınırken, hastanın veya kanuni temsilcisinin tıbbi müdahalenin konusu ve sonuçları konusunda bilgilendirilip aydınlatılması esastır. Rızanın hukuken geçerli olabilmesi için, kişinin yapılacak müdahaleyi tüm etkileri ve sonuçları ile birlikte bilmesi, bu konuda yeteri kadar aydınlatılması gerekir. Sadece aydınlatılmış rıza hukuken değer taşımaktadır. Konuyla ilgili uluslararası sözleşmelerde de sağlık alanındaki müdahalelerin ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabileceği kabul edilmektedir. Aydınlatma; hastanın tıbbi müdahaleye izin verme ya da vermeme yönündeki iradesinin bilinçli bir şekilde oluşmasını sağlayıcı, izin verme yönündeki rızasının hukuken geçerli bir irade açıklaması olarak kabulüne hizmet eden çok önemli bir ögedir. Karar verebilmesi için gerekli tüm bilgiler hastaya eksiksiz olarak sunulmalıdır. Tıbbi müdahalenin gerekliliği, kapsamı, sonuçları, muhtemel yan etkileri, riskleri, tedavi ve maliyet alternatifleri, müdahale sonrası uygulanacak bakım, cerrahın adı, uzmanlık durumu, tedaviyi uygulayan kurumun donanımı gibi tüm hususlarda hasta aydınlatılmalıdır. Yani, hasta neye rıza verdiğini bilmelidir. Hastalığın muhtemel nedenleri, seyri, tıbbi müdahalenin kim tarafından nasıl ve nerede yapılacağı, süresi, varsa diğer tanı ve tedavi seçenekleri, fayda ve riskler, muhtemel komplikasyonlar, tedaviyi reddetmenin sonuçları, kullanılacak ilaçlar, tedavi sonrasında sağlanacak tıbbi yardım ve yaşam tarzı önerileri, aydınlatma yükümlülüğü kapsamında sunulacak bilgilerdir.Diğer yandan, hastaya tıbbi müdahaleyi reddetmesinin sonuçları ve müdahale yapılmaması halinde hastalığın nasıl gelişeceği de açıklanmalıdır, önemli olan aydınlatma yükümlülüğünü tam anlamıyla yerine getirmektir.Hastanın tıbbi müdahaleyi reddetmesi halinde yapılacak şey yoktur. Hasta Hakları Yönetmeliğinde; “Kanunen zorunlu olan haller dışında ve doğabilecek olumsuz sonuçların sorumluluğu hastaya ait olmak üzere, hasta kendisine uygulanması planlanan veya uygulanmakta olan tedaviyi reddetmek veya durdurulmasını istemek hakkına sahiptir. Bu halde tedavinin uygulanmamasından doğacak sonuçların hastaya veya kanuni temsilcisine veya yakınlarına anlatılması ve bunu gösteren yazılı belge alınması gerekir. Bu hakkın kullanılması, hastanın sağlık kuruluşuna tekrar müracaatında hasta aleyhine kullanılamaz” düzenlemesi mevcuttur.Tıbbi girişim sonucu ortaya çıkabilecek riskler konusunda da aydınlatma yapılmalıdır. Risk aydınlatması; müdahaleden sonra meydana gelmesi muhtemel ve önlenmesi konusunda tıp bilimi verilerinin kesin garanti vermediği sonuçları kapsamalıdır.Rıza alınmasının olanaklı olmadığı durumlarda yani, bilinci açık olmayan bir hastanın durumu nedeniyle bilgilendirilerek rızasının alınmasının mümkün olmadığı, hasta adına rıza açıklamasına yetkili yakını veya kanuni temsilcisine ulaşılamadığı hallerde, makul bir hastanın uygun bir aydınlatmadan sonra müdahaleye rıza göstereceğinin kabul edilebileceği durumlarda rıza olmadan hekimin, hastasının hayatını kurtarma amaçlı olarak müdahale etmesi hukuka uygun kabul edilmektedir.Aydınlatma, kural olarak hastanın kendisine, müdahaleyi yapacak hekim tarafından yapılır. Hekim, hastanın ruhsal durumunu koruyacak şekilde teşhisi ve sonuçlarını söylemelidir. Hastanın küçük, kısıtlı veya akıl hastası olması durumunda veli ya da vasi, hastanın şuurunun kapalı olması halinde ise yakınları bilgilendirilir. Tıbbi müdahaleden önce, karar vermesi için hastaya makul süre tanınarak bilgilendirilmesi gerekmektedir.Aydınlatma yükümlülüğünün ihlali ise; hastanın tıbbi müdahaleye verdiği rızanın sağlıklı iradesine dayanmasını engellediği için tıbbi müdahalenin hukuka uygunluk koşulunu kaldıracaktır.Bu bağlamda, aydınlatma yükümlülüğünün ihlali ile bağlantılı bir kavram olan hipotetik rıza; aydınlatma yükümlülüğünün ihlali veya yanlış bilgi verilmesi nedeniyle gerçekte geçerli bir rıza bulunmadığı durumda, sonradan hastanın gerçeği bilmesi veya kurallara uygun aydınlatılması halinde, müdahalenin gerekliliği nedeniyle rıza göstereceğinin anlaşılması ve tıbbi müdahalenin tıp bilimi kurallarına uygun yapılmış olması koşuluyla, hipotetik rızaya dayanarak hekimi ceza sorumluluğundan kurtaran bir kavramdır.Ailenizle birlikte sağlıklı ve mutlu bir ömür diler, en içten saygılarımızı sunarız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI