(Müflis; parasız kalmış, sermayesini tüketmiş, iflas etmiş)Cebinde kalan üç beş kuruşu ile deve pazarına gelir.Amacı, kalan son sermayesi ile bir deve alıp pazarlardan mal toplayarak köy köy dolaşıp satmak.Tabii ki geçmişin tecrübelerinden de faydalanmak.Gezer dolaşır, pazarın en güçlü fakat en ucuz devesini bulur.Sebebini sahibine sorar “Hem güçlü hem genç ve fakat neden ucuz?”Deve tüccarı bunun bir huyu var “Oh be” dersin gider, “Ah be” dersin durur.Yani sizin anlayacağınız dehhhten, çuşşştan falan anlamaz…!Ucuz ama daha alışanını görmedim, yine de sen bilirsin diye ekler.Müflis tüccarın hayatında başına ne gelmişse kelepir maldan gelmiştir ama yine de ucuzluğun cazibesine dayanamaz.Farklı pazarlardan topladığı kelepir malları da deveye yükleyerek yola koyulur.Oh be, oh be, oh beeeee diye deveyi uçurur adeta, arada bir de oh beee deyince deve durur. Uçsuz bucaksız çölün ortasında mutlu bir şekilde, tüccarın içini bir sevinç, bir neşe kaplar ki sormayın…!!!!Kendi kendine “Çok da basitmiş, hem ucuz hem güçlü, iyi iş çıkarttık” diyerek zekası ile içinden gururlanır dururmuş.Bu keyfin üstüne bir de tütün sarmış ve sevdiği şarkıyı çölde bağıra çağıra söyleyerek giderken birden devenin uçuruma doğru gittiğini görmesin…!!!Panik ile deveyi nasıl durduracağını unutmuş, “Ahhhh beeee gittik uçurumdan” deyince deve, tam da uçurumun kenarında zınk diye durmuş.Kurtulmanın sevinciyle “Ölümün direğinden döndük” diyerek oturduğu semere yaslanıp ellerini havaya kaldırarak “Oh beee” deyince deve tekrar yeni sahibi ve müflis tüccarın son sermayesi ile birlikte uçurumdan aşağıya…(Anonim halk edebiyatından derlediğim bu yazıyı ortaokul çağlarında okuduğumda bir daha hiç unutmamıştım, biraz süsleyerek yeni jenarasyona unutmaması dileklerimle derledim…)Saygılarımla…