Bursaspor Ligin ilk yarısında sezon başında beklenenden çok daha iyi bir performans çizdi. Türkiye’nin gündemine Bursaspor’u sokmayı başaran Vakıfköy ağırlıklı yeşil beyazlı kramponların peki bireysel performansları nasıldı?
Tek tek kısaca değerlendirmek istiyorum…
ATABERK DADAKDENİZ: Takımın birinci kalecisi konumundaki Ataberk, ligin ilk yarısında yıldızı parlayan isimlerden birisiydi. Birçok maçta takımını kurtaran adam olması da bunun göstergesi. Yan toplar en zayıf yönü. Birebir pozisyonlardaki başarısı, refleksleri, yer tutuşu en önemlisi hırsı ve aidiyet duygusu ile Bursasporlu taraftarların takdirini ve sevgisini kazanmayı başardı. Ataberk kalede güven veriyor.
CANBERK YURDAKUL: Fazla forma şansı bulamamasına rağmen formayı aldığı maçlarda başarılıydı. O da özellikle refleksleri ve yer tutuşu ile dikkat çekti. Üçüncü kalecilik konumundan ikinciliğe yükselmeyi başardı.
DENİZ AYDIN: Görev aldığı maçlardaki performansıyla eksikleri olduğu görüldü. Yer tutuşu ve üzerine gelen sert toplardaki kontrol problemi dikkat çekti. Bunlar giderilebilecek eksiklikler. Biraz daha fazla çalışması gerektiğini kendisi de görmüş olmalı.
ONUR ATASAYAR: Sezona pek de iyi başlamayan Onur son haftalara doğru gittikçe iyiye giden bir performans çizmeye başladı. Defansif görevinin yanında hücuma verdiği katkılara da takım arkadaşlarının O’na ihtiyacı var. Zira Onur skora direkt etki edecek işler yapabiliyor.
İSMAİL ÇOKÇALIŞ: Tam bir görev adamı. Mevkiinde çok fazla üst düzey oyuncu yetişmemesi O’nu Milli takımın dahi değişmezi olabileceğinin bir işareti. Mücadele gücü, hırsı, eskiye oranla geliştirdiği savunma yönü, hızı ve hücuma verdiği katkılar takımı için çok önemli. Her anlamda başarılı bir ilk yarı geçirdi. Taraftarların sahada en çok görmeyi istediği isimlerden biri olmayı başardı.
FURKAN EMRE ÜNVER: Görev aldığı andan itibaren yıldızı parlamaya başlayan Furkan oynadıkça takımın vazgeçilmezlerinden biri oldu. Yerinde müdahaleleri, hırsı, topu doğru kullanması ile yaşına rağmen o mevkide tecrübeli isimleri aratmadı. Aksayan savunma hattına görev almaya başladığı andan itibaren büyük katkı verdi.
ERTUĞRUL KURTULUŞ: Çok fazla süre alamadı. Ağır bir oyuncu. Hızını artırması mümkün değil; ancak bu dezavantajını güç ve uzun boyuyla kapatmaya çalışırsa oyunu takımına daha faydalı hale gelecektir. Topları da daha iyi kullanabilse, bu hem takımı hem de kendi kariyer açısından faydalı olur.
AYKUT AKGÜN: Performansı çok tartışılan isimlerden biriydi Aykut. Takımın tecrübeli isimlerinden. Ancak takımın savunma yönündeki düşük performansının baş sorumlularındandı. Genelde ağır kaldı. Alan ve adam savunmasında ve müdahalelerinde yeterli değildi. İkinci yarıda formunu düzeltmesi şart.
CÜNEYT KÖZ: Cüneyt de ilk yarının üçte ikilik bölümünde tatmin edici bir çizgide değildi. O da alan ve adam savunmasında yetersiz kaldı. Müdahale edebildiğinde genelde başarılıydı ancak özellikle kademe konusunda takımına sıkıntı yaşattı. Son haftalarda ise toparlandı. Hem savunmada hem de ileriye attığı uzun toplarla ileri çıkışlara katkı sağladı. Son haftalardaki Cüneyt takıma gerekli isimlerden.
OZAN İSMAİL KOÇ: Sezon başında ilk 11’lerde kendine yer buluyordu. Ancak sonrasında Mustafa Er’in yanında görev beklemeye başladı. Bursaspor’un orta sahasına katkı verebilecek özelliklere sahip olduğu açık. Biraz daha çalışıp formayı tekrar alabilmesi gerekiyor. Çünkü futbolunun gelişebilmesi için oynamaya ihtiyacı var.
TUĞBEY AKGÜN: Orta saha oyuncusu çok fazla şans bulamadı. Ancak orta saha konusunda pek istenen seviyede olmayan takımının taze kanlara da ihtiyacı olduğu ortada. Tuğbey’in de katkı sağlayabilmesi için hocasını gözüne daha fazla girmesi gerektiğini açık.
EREN GÜLER: Mevkiindeki oyuncuları yüksek performansı nedeniyle kendisini gösterme şansı bulamadı. O yüzden ilk yarı performası konusunda değerlendirme yapamayız. O'nun da daha çok çalışıp formayı almayı hedeflemesi lazım.
RECEP AYDIN: Tecrübeli oyuncu eminim kendi de performansından memnun değildir. Genç arkadaşlarına uyum sağlayamadı. Belki üst düzey bir yetenek değil; ama bu durumu da gerçek hali değil. Geçen seneki skora katkı verebilen Recep’i bile bu sene mumla arar olduk. Topları kötü kullandı, acemi hareketleriyle şaşırttı. Bu nedenle de genelde yedek kaldı. İkinci yarıya toparlanması şart.
ÖZER HURMACI: Yetenekli; ama problemli futbolcu tanımının sözlükteki tam karşılığı kendisi. Biraz kendini verse maç alabilecek kabiliyetlere sahip; ancak kendini vermiyor. Biraz vermeye kalksa bu kez de sinirlerine hakim olamıyor. Gereksiz yere kart görüyor ve cezalı duruma düşüyor. ALLAH vergisi yeteneklerini kullanmaktan çok kafasının içindeki kötü sesleri dinleyip hareket ediyor. Takımının O’nun yeteneğine ve abiliğine ihtiyacı olduğunu bilmeli ve ona göre hareket etmeli artık.
BURAK ALTIPARMAK: Takımın asist makinası. Performansı her geçen gün yükselen isimlerden. Orta sahada dinamo gibi çalışıyor. Koşuyor, mücadele ediyor. Oyun görüşü iyi. Gözü hep arkadaşlarında. Bu özelliği ile paslarını birleştirerek arkadaşlarını golle buluşturuyor. İlk yarının en faydalı isimlerinden.
EMİRHAN AYDOĞAN: Emirhan da yeteneği, profesyonelliği ve karakterini birleştirebilen futbolcu tanımının sözlükteki tam karşılığı. Hem oyunu hem de karakteri ile güven veriyor. Genç yaşına rağmen takımın ağabeyi gibi görülüyor. Oyunu iki yönlü oynayabiliyor. Hangi mevkide görev verseniz sırıtmıyor. Bu yeteneği ve kafa yapısıyla takımına çok faydalı ve taraftarın gözbebeği. A Milli takım için de düşünülmesi gereken isimlerden.
BERAT ALTINDİŞ: İlk yarıda çok fazla görev alamadığı için bu anlamda performansını değerlendirmek zor. O’nun da yapması gereken daha çok çalışıp daha fazla süre alma gayretinde olmak.
RAMAZAN KESKİN: Takımın yedek isimlerinden. Görev adamı. Genelde skoru korumak ve orta sahayı tütmek için sıkıntılı anlarda göreve soyunan bir isim. Süre aldığı dakikalarda da bu görevini yaptı diyebiliriz.
KEREM ŞEN: Ayaklarına hakim olması ilk dikkat çeken özelliği. Topla ilişkisi çok iyi. Ancak fiziki yetersizliği en büyük dezavantajı. Ama bu giderilebilecek bir eksiklik. Daha çok çalışıp güçlenerek bu durumu minimize edebilir. İşte o zaman sahip olduğu yeteneklerin hakkını daha fazla verir hale gelecektir.
VEFA TEMEL: Sakatlık talihsizliği yaşayan Vefa. Görev aldığı kısa sürede olumlu not aldı. İyileştikten sonra iyi çalışıp formayı alabilirse faydalı olabileceğini net olarak gösterdi. Tek ihtiyacı olan şey diğer genç arkadaşları gibi fazladan çalışmak.
ÇAĞATAY YILMAZ: Hızı ve hırsı ile hemen dikkat çekiyor. Bu özellikleriyle rakip sahaya girdiğinde savunmaları dengesiz yakalıyor. Bu çok önemli bir özellik. Zira hızlı hücum gol şansını çok artırır. Final hareketleri konusunda kendini geliştirebilirse Türk futbolunda isminden bahsettirir. Sezonun ilk yarısında tatmin edici bir performans sergiledi ve sınıfı geçti.
BURAK KAPACAK: Takımın en çok konuşulan ve dikkat çeken isimlerinden biri. Takımı karşı sahaya en iyi taşıyan oyuncu O. Tam bir açık alan oyucusu. Hızı ve adam eksiltmeleriyle rakip savunmaların dengesini bozarak takımına gol imkanları oluşturuyor. Gereksiz yere topu tutması ve sıkışık alanlarda çalım atma çabalarıyla top kayıpları yaşaması ve takım oyunundan uzaklaşıp bireyselliğe yönelmesi eksi yönleri. Ancak kesinlikle takımın hücum gücüne büyük katkısı var. Şahsen çok faydalı buluyorum kendisini. İfade ettiğim eksikleri yeteneği ile alakalı değil kafa yapısı ile ilgili konular ve düzeltilebilir.
ALİ AKMAN: Bu senenin en çok parlayan yıldızlarından. Bir forvet için dezavantajlı bir fiziğe sahip. Bunu boyundan çok güç anlamında söylüyorum. Ancak hem golcü özelliği hem de asist özelliği ile takımına müthiş bir katkı sağlıyor. Rakiplerle boğuşuyor, yetmiyor geriye gelip top alıyor, atak başlatmaya çalışıyor. Şut atıyor. Gençliğinin ve yeteneğinin hakkını tam olarak veriyor. Transferde kendisini yetiştiren kulübün de hakkını da tam olarak almasını sağlarsa bu camianın unutulmazlarından olur. Kendi iyiliği için İstanbul değil Avrupa kariyerini hedeflemeli.
BATUHAN KÖR: Son iki haftada performansı düşse de kendini kısa sürede ispat etti genç oyuncu. İkili mücadelelerde sıkıntı yaşayabiliyor. Ancak attığı gollerle kalitesini gösterdi. Atılan paslardaki top kontrolü, net ve güzel gol vuruşları, soğukkkanlılığı, kendine güveni ile çok dikkat çekti. Beraber oynadığı arkadaşları O’nun bu özeliklerine göre topla buluşturabilirlerse o da topları ağlarla kolayca buluşturacağını gösterdi. Genç oyuncu iyi çalışırsa sadece Bursaspor’un değil Türk futbolunun vazgeçilmezlerinden olur. Kendisi için doğru olan Avrupa kariyeri hedefine de ulaşır.
MUSTAFA ER: Soyadıyla uyumlu değildi (!) diyerek kendisini değerlendirmeye başlayacağım. Zira Er değil adeta General gibiydi. Maddi manevi zor şartlar altında görevi kabul edip, bir yandan o şartlarla sürekli mücadele ederek böylesi genç bir kadroyu yine böylesi bir performansa çıkarması büyük takdir topladı. Kadro seçimlerinde hemen hemen hiç hata yapmadı. Oyuna müdahalelerinde de genelde başarılıydı. Takıma verdiği disiplin, aidiyet duygusu ve oynattığı cesur futbolla kendisine güvenenleri mahçup etmedi. “Ben Bursasporluyum, Bursaspor’un askeriyim her görevi yaparım” diyor; ancak şu an yaptığı başta da ifade ettiğim gibi tam bir generallik. Bursalı oyuncuların başında Bursalı bir hoca olarak yıldız gibi parlıyor. Kendi ifadesiyle tüm şehrin yüzünü armaya döndürdüğü gibi, Türkiye’nin yüzünü de Bursaspor armasına döndürmeyi başardı.