Orada, yanında kalmış olduğu ailenin bir tomruk ve kereste fabrikası olduğundan bahsetti.Anlatımında ormandan, kooperatiften alınan kerestelerin, önce nehir üzerinden bulundukları şirkete nakledilip ardından tesiste kurutup dilimledikten sonra dünyanın çeşitli yerlerine ihracat ettiklerini aktarmış ve dinleyicilerden gelen “şirkette kaç kişinin çalıştığı” sorusuna verdiği “iki kişi” cevabı aklımdan halen çıkmaz.İşin içindeki onca operasyon yani ağaçların dağdan nehre, oradan kilometrelerce yüzdürülüp yine nehir üzerindeki kendi tesislerine aktarılması, orada bekletilip sonra fırın sistemi ile kurutulması, dilimlenmesi, paketlenmesi ve tırlara yüklenmesi süreçleri ve tüm bunların sadece iki kişi ile hiç el değmeden ve kahve içerek yaptıklarını söylemesi bana inanılmaz gelmişti.Toplantıdan sonra sunum yapan öğrenciyi hemen yakaladım ve nasıl olduğu konusunda biraz daha bilgi edindim.Aradan yıllar geçse de bu paylaşım hep kafamın bir köşesinde oldu ve hiç unutmadım. Yıllar sonra İsveç’e gittiğim zaman nehirleri, ormanları, doğayı ve kereste fabrikalarını bizzat gördüğümde ise şekil kafamda daha da bir oturdu.Nehrin iki yanında ayakları olan ve demir raylar üzerinde yürüyen bir kreyn (bir çeşit vinç) ve kreynin içinde ofisten kumandalarla ile yönetilen bir sistem.Ama teknoloji baş döndürücü bir hızla ilerliyor ve İsveç’e son ziyaretimde işin daha da ileri noktalara ulaştığını bizzat gördüm.Ayrıca işlenen hammaddelerin gemilerle ve konteynırlarla, el değmeden nasıl gönderildiklerine de şahit oldum.Ağaç ve ağacın ürün veya hammadde olarak ihraç edilmesi müthiş bir şekilde planlanmış.Bir yandan üretirken bir yandan da dağların ve ormanların yani doğanın sürekli yenilendiği büyük bir endüstri.İsveç’teki rehberin anlattıklarını üzerinden bir hayli zaman geçmiş olsa bile asla unutamıyorum.“Bu limanda performans, güvenlik ve verimlilik alanında en yüksek değerleri elde etmek için otomasyonlardan ve dijitalleşmeden faydalanıyoruz.”Evet son söz üreteceğiz, paketleyeceğiz, yükleyeceğiz ve göndereceğiz. Ne diyeyim darısı başımıza.İsveç 10 milyon nüfuslu bir ülke. Bu küçük ülkenin Ikea, Scania, Electrolux ve Spotify gibi çok önemli dünya markaları var. Kişi başı milli gelir ise 50 bin dolar civarında.Bizim de bunları yapabilmemiz için eğitim, bilgi ve yetişmiş iş gücü ihtiyaçlarımızı hızla gidermeliyiz.Refah toplumu olmak için ihtiyacımız olan tek şey üretmek ama üretirken de illa ki iyi yetişmiş insan gücü.