e) Adli sicilinde, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 188, 190 ve 191 inci maddeleri, 21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 4 üncü maddesinin yedinci fıkrası, 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin ikinci ve takip eden fıkralarında belirtilen suçlardan hüküm giydiğine dair kayıt bulunmaması, (…)Sürücü belgesi alındıktan sonra bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen suçlardan biri ile mahkumiyet halinde bu kişilerin sürücü belgeleri, bu Kanunun 6 ncı maddesinde sayılan görevliler tarafından bu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen şartlar sağlanıncaya kadar geri alınır. Bu Kanunun 48 inci madde hükümleri saklıdır.”İstanbul 6.İdare Mahkemesinin belirtilen üstteki hükümlerin Anayasa’nın 10. ve 13. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülerek iptali için yaptığı başvuru, Anayasa Mahkemesinin 12/11/2020 tarih, E/K.62 – 69 sayılı ilamı ile özellikle aşağıdaki gerekçelerle itirazın reddine oybirliği ile karar verilmiştir;“5237 sayılı Kanun’un 188. maddesinde düzenlenen suçların niteliği ve bu suçların işlenmesinin failin sevk ve idaresindeki aracın varlığı durumunda kolaylaştığı gözetildiğinde sürücü belgesinin geri alınmasının, anılan suçların işlenmesinin önlenmesine katkıda bulunmak suretiyle kamu sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına hizmet etmeyeceği ileri sürülemez. Bu itibarla kuralla getirilen sınırlamanın kamu sağlığı ve güvenliğinin sağlanmasına yönelik amaç bakımından elverişli ve gerekli olmadığı söylenemez.Öte yandan kural, anıla suçlardan mahkumiyet halinde kişilerin sürücü belgelerinin sürekli olacak biçimde geri alınmasını öngörmeyip ilgili mahkumiyet kararına ilişkin bilgilerin adli sicil kaydından silinme anına kadar geri alınmasını hükme bağlamaktadır. Bir başka deyişle kişiler, sürücü belgelerinin geri alınmasına neden olan suçtan mahkumiyete ilişkin adli sicil bilgilerinin silinmesinin ardından sürücü belgelerini tekrar alma imkanına sahip olabilmektedir. Bu itibarla kuralla ulaşılmak istenen amaca ilişkin kamu yararı ile özel hayata saygı gösterilmesini isteme hakkına yönelik kişisel yarar arasında bulunması gereken makul dengenin gözetildiği ve kuralın orantısız bir sınırlamaya neden olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.”Ailenizle esenlik ve mutluluk diler, en içten saygılarımızı sunarız.
NOT: Tüm sevenlerin, sevgililer gününü kutlar,gönül çiçeklerimizi iletiriz.