?>

BURSA NE ALEMDE ANLATALIM 

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti Kongresinde “Yeşil Bursa ne alemde?” diye sordu. 

Tarık ÇAPÇI

4 yıl önce

Ankara’da Ak Parti kongresi vardı. Çok tartışılan maske-mesafe konusuna girmeyeceğim. 

Sadece kongredeki Bursa ile ilgili kısma değinmek istiyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ülkenin dört bir yanından gelen partililere “Hoş geldiniz” derken 

“Yeşil Bursa ne alemde?” diye de sordu. 

Sağ olsun Cumhurbaşkanı Bursa’yı çok sevdiğini sürekli ifade eder. Yine hatırımızı sormuş. 

Çevresindeki Bursalı siyasiler ve kent yöneticileri Bursa’nın “Ne alemde” olduğunu anlatabiliyorlar mı bilemiyoruz tabi ki; ama madem Sayın Cumhurbaşkanımız hatırımızı sormuş, Bursalı bir vatandaş ve gazeteci yazar olarak dilim döndüğünce ben anlatayım. 

BURSALILAR KIRGIN 

Valla Sayın Cumhurbaşkanım Bursalılar olarak vergi ve ihracat rekorlarımızla devletimize verdiğimiz katkılarla gurur duyarken, devletimizden yatırım olarak aynı oranda karşılık görmemenin başka bir tabirle Üvey evlat muamelesi görmenin burukluğunu yaşıyoruz diye başlamak istiyorum. Bu konuyu ilerleyen bölümlerde detaylandıracağım da, öncelikle ifade ettiğiniz şu “Yeşil” Bursa unvanımızı kaybettiğimizi üzülerek söylemek zorundayım. 

ARTIK YEŞİL DEĞİLİZ 

O yemyeşil Bursa ovası 60-70 yıldır sürekli tahrip edilerek, plansız, çarpık yapılaşmalı semtlere dönüştürüldü. 

Son 15-20 yılda ise şehircilik anlamında gittikçe artan mimari facialara maruz kaldık.  

İşte Doğanbey Tokiler buna en iyi örnek. Şehrin tarihi bölgesinde doğu bloku ülkelerindeki toplu konutlar gibi 25 katlı binalar yapıldı.  “Bursa’nın dokusunu bozmayalım” diyerek herhangi bir eser bırakmayan Mimar Sinan’ın o Bursa’sı görenlerin gözlerine inanamadığı bir şekilde mimari facialarla katledilmiş durumda.  

O yapılar şehrin kalbine saplanmış bir hançer gibi dururken, şehrin tarihi geçmişine ev sahipliği yapan Osmangazi ve Yıldırım ilçeleri kentsel dönüşüm beklerken, rant çevreleri Nilüfer ilçesindeki 25 yıllık binaları yıkıp dev binalar kondurmakla meşguller. 

Aynı katliamı "Yunuseli havalanı arazisinde de yaşayacağız" korkusu var üzerimizde. Zira boş arazilere bina dikmeyi de kentsel dönüşüm diye adlandıranlar var. Ve Yunuseli için hep yuvarlak açıklamalar yapılıyor. "Orası tamamen yeşil alan olacak" denmiyor.

Çarpık kentleşmenin yanı sıra en büyük dertlerimizden biri Trafik. 

Yanlış şehir planlaması nedeniyle şehir bu konuda da tam bir keşmekeş halinde. 

Kentte ne kadar devlet dairesi, okul, hastane, üniversite, sanayii bölgesi, parklar, alışveriş merkezleri, çarşılar varsa Osmangazi ve ağırlıklı olarak Nilüfer ilçesinde konumlandırıldığı için, nüfusu en az 50 şehirden daha fazla olan 600 bin insanın yaşadığı Yıldırım ilçesi dev bir köy görüntüsünde. 

O 600 bin insan ihtiyaçlarını görmek için hemen her gün göç etmek zorunda kalıyor. 

Aynı şekilde Osmangazi ve Nilüfer arasında da bu curcuna yaşanıyor. Bu da haliyle trafiğe yansıyor. 

Bu arada kent merkezinin göbeğindeki Çarşamba semtinin mülteci akınıyla ÇarŞAMba'ya dönüştüpğünü de eklemek istiyorum.

TRAFİK 

Trafikten devam edeyim... Yetersiz, dar, plansız yollar ve kavşaklar nedeniyle 3 milyonluk şehirde adeta 15 milyonluk bir kentin trafik yoğunluğu yaşıyoruz.  

Arabası olamayanlar da otobüslerde, tramvaylarda üst üste ziyan zebil yolculuk ediyorlar.  

Zat-ı aliniz Bursa’ya metroyu layık görmediğiniz için malum öyle bir konfora sahip değiliz. 

Belediyelerimiz de naapsınlar, zaten dar olan yolları daha da daraltarak, o yolların ortasına ray döşeyip bir şeyler yapmaya çalışıyorlar.  

Gerçi artık onu da yapamaz oldular zira 5 yıldır 9 Km’lik terminal hattı öylece duruyor.  

İstanbul’unuzun altı hatta boğazın altı köstebek yuvası gibi metro hatlarıyla donatılırken Bursa’da 1 metre bile metro hattı yok. 

KENTE ULAŞIM 

Şehir içi böyleyken şehre ulaşımda aynı durumda.

Temeli 2013’de atılıp 2016’da açılacağı söylenen Hızlı Tren ise ortalarda yok. Zaten metro gibi “Hızlı Tren” de layık görülmedi Bursa’mıza ve Yüksek standartlı trene dönüştürüldü proje. Bursa’nın çeyreği kadar ülke ekonomisine katkısı olmayan Anadolu’daki şehirlerimize hızlı trenlerimiz hızla ulaşırken, Bursalılar olarak öylece hızlı olmayan standart trenimizi bekliyoruz. 

“Treni boş verelim uçalım” diyoruz. Havalanımız yok. Aslında var gibi de yok. 

Zira Yenişehir Havaalanını kullanmamamız için ne gerekiyorsa yapılıyor. 

Tüm uygulamalarla açıkça “Gidin İstanbul’dan uçun” deniyor.  

Anlayacağınız ne şehir içinde, ne yer altında, ne demiryollarında ne de havada Biz Bursalılara rahat yok. 

HASTANELER 

Şehri hastanesi yapıldı. Maşallah lüks oteller gibi yalnız tek kusuru yanında şehir yok ! 

Kentin dışında ulaşılması en zor noktaya yapıldı. İnsanlar oraya gitsin diye şehri merkezindeki hastaneler kapatıldı. Arabası olmayanlar yollarda perişan durumda. Hastanenin yanlış konumu nedeniyle şimdide ulaşım için raylı sistem yapılacakmış Astarı yüzünden pahalı oldu anlayacağınız. 

Acemler’deki hastane ise yıllarca çivi çakılmadan durdu. Şimdi işlerin hızlanacağı söyleniyor. 

Kentteki diğer projelere bakınca inanmak zor haliyle. 

Zira Bursa’da kenti rahatlatacak projelere ya hiç başlanmıyor ya da başlananlar yarım kalıyor. 

Bursalıların istemediği projeler ise yıldırım hızıyla bitiyor !

Bursa’ya bir tane daha “Selatin Camii yapalım” demiştiniz ya, onu da yanlış yere, şehrin 20 km dışına üniversite içine yapıyorlar. Onun inşaatı da kağnı hızında ilerliyor bu arada. Çamlıca Camii’nin ardından yakında Taksim Camii’ni de açacakmışsınız bu arada hayırlı olsun. 

Malum Bursa ticaret şehri Pandemi yasakları ile inim inim inleyen işyerleri, esnaf ve çalışanların durumuna ise hiç girmeyeyim zira bi bu kadar daha yazmam gerekecek. 

BURSASPOR

Son olarak siz futbolu seversiniz Bursaspor’dan da bahsedeyim  

Devlet olarak birçok şehre stadlar yaptınız. Bizim Timsah Arena ise -gerçi siz bu ismi pek sevmiyorsunuz; ama halkın diline böyle yerleşti işte- 10 yıldır bitmedi. Bitmediği için milli maç oynatmaya kalksanız şu haliyle oynatamıyorsunuz. 

Ne ulaşımı, ne otoparkı ne de sosyal alanları tamamlanabildi. 

“Bursaspor Avrupa kupalarına katılsa maçını başka şehirde oynamak zorunda kalır” diyeceğim ama öyle bir ihtimal yok. Zira transfer tahtası kapalı olduğu için” Koskoca Bursaspor alt ligle oynamak zorunda kalıyor. 

Bursa sizin transfer tahtasını açtırdığınız diğer şehirler gibi önemli ve şanslı bir şehir değil demek ki.  

Diğer şampiyon kulüplere bankalar ödeme kolaylıkları anlaşmaları yaparken, Bursaspor'u o haktan yararlandırmıyorlar üstüne üstlük tüm gelirlerine çökmüş durumdalar.

Anlayacağınız spor konusunda da "Üvey evlat" muamelesi görmeye devam ediyoruz.

Neyse “Bursa nasıl” dediniz de daha çok derdimiz var inanın yaz yaz bitmez.  

O yüzden ne siz sorun ne de biz söyleyelim. 

Tüm bunların dışında iyilik, sağlık diyelim.  

SAYGILARIMLA… 

YAZARIN DİĞER YAZILARI