Üzerinde adres etiketi ve çok güzel domates resimleri olan bir karton kasa. İçindeki ürünler de birbiriyle uyumlu.Sitedeki komşularımızdan biri göndermiş, her eve bir kasa domates. Sayesinde bayramda bol bol domates yedik, sonsuz teşekkürler.Komşumu bayramlaşmak ve teşekkür için aradığımda, “Bursa Yenişehir’de domates fabrikası kurdum, bir gün mutlaka beklerim” dedi.Ürün yetiştirme modelinden bahsedip, “Toprak yok, Hindistan cevizi içinde yetiştiriyoruz” deyince ben olayın hayalini kafamda şöyle kurguladım.Herhalde koca koca Hindistan cevizleri ortadan ikiye yarılmış ve içine toprakla beraber domates ekilmiştir diye düşündüm.Peşinden hemen internete girip baktım. Bildiğimiz tarla sahasına beton dökülmüş ve üstüne sera giydirilmiş.Tıpkı süpermarketteki raflar gibi sıra sıra ve aralarında otomatik araba gidip geliyor.Arabanın üstündeki insanlar, ellerinde makas budama yaparken bir taraftan da olmuşları hasat ediyorlar.Diğer taraftan da yürüyen bant üzerindeki domatesler kasalara, ambalaj ve sevkiyata doğru yol alıyorlar.İnternette Antalyalı bir çiftçi anlatıyor, “Saksıların içinde iki türlü Hindistan cevizi var, biri toz şeklinde öğütülmüş diğeri ise biraz daha büyük, yaklaşık nohut büyüklüğünde. Domates, bu organik ürünün kabukları arasından çıkıyor ve ilaçları yok derece de az kullanıyoruz, ayrıca iki yılda bir hammaddeyi yeniliyoruz. Kısacası topraktan olandan değişik, bunun farkı çok az su kullanıyoruz ve suyun sertlik derecesini de ayarlayabiliyoruz. İlacı suyun içine koyabildiğimiz için her şeyi homojen dağıtabiliyoruz ve ihracatta da sorun çıkmıyor. Toprakta domates yetiştirildiğinde yıllar içerisinde toprak kimyasal ilaçlardan dolayı tuzlaşıyor ve domates acılaşıyor. Sonuçta toprak her geçen yıl daha verimsiz bir hale geliyor” diye anlatıyor.İşin şakası bir tarafa yani Hindistan cevizini bulduk mu asfalt ortasında domates yetiştirebileceğiz demektir. Bunun diğer toprak seradan farkı hem lezzetli hem teknik hem de temiz çünkü beton üstünde saksılar ve konstrüksiyonlara sarmış domatesler.En kısa sürede komşumun domates fabrikasına gidip yakından göreceğim.Ama her şeye rağmen temiz hava, su ve toprak olmadan yaşam mümkün değildir, kıymetini bilelim.Yorum yapmak istemiyor, yorumu sizlere bırakıyorum.Saygılarımla.