Ormanlarımız yanıyor, içlerindeki canlılarımız yanıyor, köylerimiz yanıyor, içimiz yanıyor...
En son açıklanana göre 44 ilimizde 197 orman yangını çıkmış...
Yanıyoruz...
O güzelim doğa bitti, gitti...
Kendini yenileme şansı çok zayıf ve çok uzun zaman gerektiriyor...
İnsan eliyle verilen hasar, yine insan eliyle düzelir ancak...
Bir an önce hazırlanıp, bir ucundan tutmak, destek olmak gerek...
Yanan köyler, yanan evler ağıllar para ile düzelir, yeniden yapılır belki ama ağaçlar için durum çok sıkıntılı...
Ormanlarımızın eski haline dönmeleri için onlarca yıl geçmesi gerekiyor...
Hele ki yanan can dostlarımız bir daha asla geri gelemeyecek...
Artık sosyal medyaya bakamıyorum...
Bakmak istemiyorum...
O can dostlarımızın, çığlıkları yürek burkuyor...
Yürek nasıl dayanır?
Daha görmediğimiz, duymadığımız neler var kim bilir?
Yanan ağaçlar, Türkiye'nin ciğerleri yanıyor...
Tohum, çim, fidan ve ağaç olmaları için çok zaman gerek...
Yanan alanlar nasıl yine yeşile çevrilecek...
Bizim de bu zaman sürecinde iyi düşünmemiz, bir daha bu üzüntüyü yaşamak istemiyorsak, çözümleri şimdiden üretmemiz şart!
Orman yolları yeterli olmalı, ulaşımı kolayca sağlamak için alt yapı oluşturmak şart...
Kentleri buna göre organize etmek, ormanlık alanlarda yaşayanların hem bilinçlendirip, hem yangına karşı eğitmek gerekiyor...
Ormanlar halen yanıyor, ama hiç birşey için geç kalınmış değil...
Uçak mı, helikopter mi, yangın söndürme sulama sistemleri mi?
Birşeyler yapmak; bir daha bu üzüntüyü yaşamamak için gelecek nesillere, ders aldığımızı göstermek için bu şart...
Yangın esnasında çözüm bulmak güçleniyorsa ki, sel ve deprem için de aynı şartlar geçerli, baştan ele alıp hiç olmaması için önlemler almak zorundayız...
Bu ülkede, bu coğrafyada yaşayan herkes için bir görev bu...
Bu arada özlediğim başarı hikayeleri yaşıyor ve yazıyoruz olimpiyatlarda ama ne gam...
Derdimiz büyük, acımız sonsuz ve sınırsız...
Bu yangına sebep olanlar bu acıyı tadarak, yanarak can versinler inşallah...
Sağlıkla, huzurlu, mutlu kalın...