Gerçekten de turizm ekonomik gelişme için önemli bir sektördür. Ülkeye döviz sağlayan, tüketimin artmasına bağlı olarak üretimi de destekleyen, istihdamı güçlendiren bir ekonomik faaliyettir.Peki turizmin sadece ekonomik faydası mı söz konusudur?Ülke tanıtımından, yaşam standartlarının yükselmesine, dünyayla bütünleşmekten, bireysel gelişimi sağlamaya kadar birçok noktada olumlu etkileri olmaktadır. Düşünün turizm kaç kişiye dil öğrenimi, kaç kişiye yurt dışında iş imkanı sağlamıştır? Markalarımızın dahi küresel boyutta bilinirliğinin artmasına destek olmuştur. Diplomasi de kendimizi daha rahat anlatmamıza ve yeni ittifaklar kurabilmemize hizmet etmektedir.Bu kadar faydası olan turizm en kötü tarafı aşırı kırılgan olmasıdır. Deprem, sel, yangın, ufacık bir terör eylemi v.b. gelişmeler turizmin anında durmasına neden olmaktadır. Riskli bir sektör olması nedeniyle yatırımcılar yatırımlarından kısa sürede geri dönüş istemekte ve fiyatlamalar anlamsız noktalara gitmektedir. Bu da turizme zarar veren bir ticari yaklaşımı ortaya koymaktadır.Turizm diğer sektörlerin aksine sadece ekonomik getirisi olan bir faaliyet alanı değildir. İnsanımızın kendini geliştirmesine, standartlarımızın yükselmesine, yurt dışında toplum olarak bilinirliğimizin artmasına neden olan, velhasıl ülke refahını hedeflediğimiz seviyelere ulaştırmak için önemli bir itici güçtür. Turizm istikrar ister, kötü sürprizlerden nefret eder. Kötü bir gelişmeye hızlı bir şekilde cevap verebilmek ve hayatın o hızda dengeye ulaşmasını sağlamak turizmde iddialı toplumlar için olması gereken özelliklerdir. İstikrarlı bir turizm döngüsünün sağlanması yatırımcıların daha güvenle, uzun vadeli yatırımları gerçekleştirmelerine yardımcı olacaktır.Gelecekte ülkemizde çoğu sektör kalmayabilir ancak turizmsiz bir Türkiye olmayacaktır.