Suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişiler, ancak kaçmalarını, delillerin yok edilmesini veya değiştirilmesini önlemek maksadıyla veya bunlar gibi tutuklamayı zorunlu kılan ve kanunda gösterilen diğer hallerde hâkim kararıyla tutuklanabilir."Konunun esas yönünden hukuki değerlendirilmesinde aşağıda belirtilen sıralama çerçevesinde inceleme ve değerlendirmesi yapılır:Konunun esas yönünden hukuki değerlendirilmesinde öncelikle genel ilkelerin tespiti ve sonrasında da bu ilkelerin somut olaya uygulanması gerekir. Somut olayda, ilk incelenmesi gereken konu tutuklanmanın yasal dayanağıdır. Maddi hukuk düzleminde kabul edilen suç ve buna ilişkin düzenlemeye dayanılıp dayanılmadığı öncelikle belirlenir. İkinci safhada, tutuklama kararı sonrasında soruşturma ve/veya kovuşturma sürecinde kanunda öngörülen azami tutukluluk süresinin dolup dolmadığı incelenir.Tutuklamanın yasal dayanağı bulunduğunun saptanması durumunda, tutuklamanın ön koşulu olan suçun işlendiğine dair kuvvetli emare (belirti) olup olmadığının değerlendirilmesi yapılır.Şayet suçun işlendiğine dair kuvvetli emare olduğu taktirde, tutuklama tedbirinin kabul edilebilir (meşru) bir amacının olup olmadığı ve ölçülülüğü incelenmesine geçilir. Ardından da bireysel başvurucu yönünden suç şüphesinin varlığını doğrulayan belirtiler ve şüphelinin kaçma şüphesi hususları değerlendirilir.Tutuklamanın olgusal temelleri ile ölçülülüğünün incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda; a) Tutuklama nedenlerinin olgusal temellerinin bulunduğu, b) Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğu,sonucuna varıldığı durumda, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verilir. Aksi durumda ise, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilir.Ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.