Covid-19 virüsünün kaç canımızı aldığını yangınların ülkemizi nasıl kavurduğunu, sel baskınlarının kaç hayata mal olduğu gerçeğini yaşamamış gibi, tekrar ucuz tartışmaların içinde bulduk kendimizi.Birileri, Trabzon Havalimanı pistindeki bir çatlağı bahane ederek, suni gündem yaratmak için derin bir gayret sarf etti. Gelin, bu sorun neymiş bir bakalım.Doğu Karadeniz Bölgesi’nin havayolu ulaşımını sağlayan Trabzon Havalimanı pisti 1957 yılında beton kaplama olarak hizmete girmiş bir tesis. Havalimanı, 1993 yılında, Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı, o zaman ki adı, DLH olan Demiryolları Limanlar ve Havaalanları Genel Müdürlüğü tarafından (şimdi ki adı AYGM-Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü) tarafından beton üzeri asfalt kaplama yapılarak tadil edilmiş.Bu tarihten sonra doğaldır ki, ufak çaplı onarımlar ile hizmet vermeye devam eden mevcut pist, üzerindeki asfalt kaplamanın ekonomik ömrünü doldurmuş olması nedeniyle çatlak ve deformasyonlara bağlı olarak uçuş emniyetinin zaman zaman tehlikeye soktuğu tespit edildiğinde hemen harekete geçilerek gerekli onarımlar yapılmıştır. Şimdi de öyle olmuştur.Trabzon Havalimanı pistinin güneyinde 25 metrekarelik küçük bir alanda (Yani, 5mx5m.) meydana gelen ondülasyon (Öndülasyon; kıvrıma sahip, dalgalanıp, dalga şeklinde olan veya bu şekle getirilmiş anlamındadır.) nedeniyle 20 Ağustos 2021 Cuma gecesi 20.40'ta trafiğe ara verilmiş. Ardından gerekli onarım 3,5 saat gibi kısa bir sürede yapılmış ve Trabzon Havalimanı, uçuş emniyetinin titizlikle sağlanmasından sonra, saat 00.15'te tekrar uçuş trafiğine açılmıştır.Ekiplerin yoğun gayretiyle süratli bir şekilde tamir edilen bu hafif deformasyon, maalesef bazı kişi ve çevrelerce insafsızca istismar edilerek siyaset malzemesi haline getirilmiştir.Hakkını teslim etmek gerekir ki, geçmişte Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerini hayata geçiren Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, bu tesislerin ihale ve yapım süreçlerinde şeffaflığa olabildiğince titiz bir şekilde riayet etmeye gayret etmiş ve kamu yararını daima ön planda tutmaya dikkat etmiş bir kuruluştur. Bakanlığa bağlı olan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürlüğü de Trabzon Havalimanı pistinin geçen yıl yapılan bakım ve onarım ihalesini de bana göre bu anlayışla yapmış ve bu işin uzmanı olan Mak-Yol şirketine (Mak-Yol İnşaat, Sanayi Turizm ve Ticaret A.Ş, 1965 yılında Araklı’lı (Trabzon) Saffet Çebi tarafından kurulmuş. Yönetim Kurulu Başkanlığını Adnan Çebi’nın yaptığı şirket, bir çok ülkede ve Türkiye’de otoyol, havalimanı, enerji ve liman işletmeciliğinde başarılı işlere imza atmış ve bu yıl dünyada en büyük 250 müteahhitlik firması arasında 185’inci olmuştur.) hak ettiği için vermiştir.Havacılığımızın göz bebeği olan Trabzon Havalimanı bölge ve ülke ekonomisine sağladığı önemli katkılara yolcu, uçak ve yük istatistikleri tanıklık etmektedir.Temmuz ayında günlük ortalama 96 iniş-kalkışın ve 12 bin 843 yolcu trafiğinin gerçekleştiği Trabzon Havalimanı’nda iniş-kalkış yapan uçak sayısı iç hatlarda 2 bin 313, dış hatlarda da 668 olmak üzere 2 bin 981 olmuş.2021 yılının 7 aylık döneminde ise bu havalimanına iniş-kalkış yapan uçak trafiği, iç hatlarda 8 bin 954, dış hatlarda bin 424 olmuş ve toplam 10 bin 378 uçak trafiği gerçekleşmiş.Bu veriler de geçen yıl hızlı bir şekilde tamamlanan pist bakım ve onarım işinin önemine işaret etmektedir. Türkiye’deki bağlı tüm havalimanlarından sorumlu olan ve hava trafiğinin kesintisiz devamı için binlerce personeliyle bana göre elinden geleni hakkıyla yapan Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin (DHMİ) burada geçen yıl ne yaptığına bakalım.“Covid-19 pandemisi nedeniyle geçen yıl yani 03.04.2020 tarihinden itibaren tarifeli uçuşların durdurulduğu Trabzon Havalimanı’nda 2020 Mayıs sonuna kadar pistin beton üzerindeki asfaltının kaldırılarak yenilenmesi hedeflenmişti.Bu kapsamda “Trabzon Havalimanı PAT (Pist, Apron ve Taksi Yolu) Sahaları Onarımı işi ihalesi 29.04.2020’de yapılıp 05.05.2020’de yer teslimi yapılmıştır.Türk Hava Yolları tarafından yurt içi uçuşların başlatılacağı tarihten önce pistteki asfalt yenileme çalışmaları mesai mefhumu gözetilmeden 7 gün 24 saat çalışma esasına göre hızlıca tamamlanarak havalimanı uçuş trafiğine yeniden açılmış, iş kapsamında bulunan diğer imalatlarla 31.12.2020’de tamamlanarak geçici kabulü yapılmıştır.Kamuoyunun gözü önünde şeffaf ve hızlı yürütülen süreç bu konudaki iyi niyetten uzak söylemlere cevap niteliğindedir.Yapımı üzerinden aylar geçen, yoğun bir trafiğe sahne olan, doğal şartlardan da etkilenmesi kaçınılmaz olan havalimanı sahasında meydana gelen ve anında müdahale edilen deformenin abartılı bir şekilde büyütülerek çok vahim bir kusur gibi gösterilmesi işini iyi yapan bir devlet kuruluşu olan DHMİ’nın yıpratılmasına neden olmaktadır. Günü geldiğinde çok da acımasız bir şekilde eleştirmekten hiç geri kalmadığım DHMİ’nın de, yüklenici firmanın da burada bilerek yaptıkları bir hata veya kusur yoktur. Konuyu iyi bilen meslek erbabına sorduğumuzda bu gibi durumlar her an, her yerde olabilir diye görüş bildirdiler. Konunun alabildiğine abartılması, havalimanını kullanan yerli ve yabancı misafirlerimizi tedirgin eder.İhaleyi alan firmayı belli bir kategoriye sokup, onun üzerinden DHMİ’yi, hizmet veren havalimanını ve kurumun yüzlerce çalışanını siyasi amaçlar uğruna haksız eleştirmek hiç doğru bir hareket değildir.Devleti ve kurumlarını siyasete alet edip eleştirmekten uzak durmanın doğru bir tavır olacağını bir kez daha hatırlatırım.Mutlu yarınlar Türkiyem…