Dağıtıcı tarafından yapılan kontrollerde bazen elektrik abonesi olan kişinin sayaç faz girişinden sayaç faz çıkışına kanca atmak suretiyle kaçak elektrik kullanılması sebebiyle tespit yapılmakta ve bu durum tutanağa bağlanmaktadır. Ardından da dağıtıcı tarafından abone hakkında kaçak tahakkuk işlemi başlatılmaktadır.Bu gibi durumlarda tüketici olan bazı aboneler, haklarındaki bu kaçak işlemlere karşı, kaçak elektrik kullanmadığı iddiası ile kaçak tahakkukuna ilişkin işlemin iptali için Tüketici Hakem Heyetlerine başvuruda bulunmaktadır.Az sayıda olsa da Tüketici Hakem Heyetleri, çeşitli gerekçelerle başvurunun kabulü veya reddi kararları vermektedir.Aleyhine hüküm kurulan tüketici veya dağıtıcı da, bu kararlara karşı tüketici mahkemesi nezdinde Tüketici Hakem Heyeti tarafından verilen bu kararların iptalini talep etmektedirler. Devamında, başvuruyu esastan inceleyen bazı tüketici mahkemeleri, Tüketici Hakem Heyeti kararını ya onamakta ya da bozulması yönünde kararlar vermektedir.Oysa, tüketicinin taraf olduğu bir hukuki işlemin varlığı için, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (Kısaca “TKHK”) kapsamında, taraflar arasında mal ve hizmet alım – satım işleminin olması gerekir. Kaçak elektrik kullanılması ise, taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlem niteliğinde değildir. Dolayısıyla, kaçak elektrik kullanılmasıyla ilgili bu gibi durumlarda Tüketici Hakem Heyetleri görevli olmadıklarından, TKHK’nın 68 inci madde hükmü uygulanamaz. Zira, Tüketici Hakem Heyetleri’nin görev kapsamı içinde (TKHK m.66 ve devamı hükümleri ve Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliği), kaçak elektrik kullanımıyla ilgili tahakkuk işleminden doğan alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespitine yer verilmemiştir. Diğer bir anlatımla, Dağıtıcı ile tüketici arasında kaçak elektrik kullanımından doğan alacakla ilgili uyuşmazlık, Tüketici Hakem Heyetleri’nde görülemez.Görev kuralları, kamu düzenindendir (HMK m.1) ve ister mahkeme ister Tüketici Hakem Heyeti olsun, görevli olması dava şartlarındandır (HMK m.114/I). Bu merciler, görevli olup olmadıklarını kendiliğinden inceler ve görevsiz olduğu kanısına varırsa, görevsizlik kararı verirler (HMK m.115/I).Tespit davası da, eda davasının öncüsü olduğundan, eda davalar için öngörülen göreve ilişkin kurullar, kural olarak tespit davaları için de aynen uygulanır.Ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız.