2002 - 2009 varlık etkisi yaşanırken iktidar tüm olumlu gelişmeleri kendine tahvil etmeye çalışıyordu. Geniş halk kitleleri de bu yönde eğilim gösteriyordu. “2000 Teknoloji Balonu” sönerken dünyada geçici bir süre deflasyon yaşanmış sonrasında fiyatlar ortalamaları yakalamış, 2007’ye geldiğimizde yeni bir balon yaratmıştı. 2007’de sonlanan balon 2009’dan günümüze hiçbir kuralla açıklanamayan para basımıyla söndürülmeye çalışıldı. Öyle olunca küresel boyutta, iktidarlar bedava paraya bağlı olarak koltuklarını korudu.Dünya tarihinde çalışmadan sadece borçlanarak tatlı hayatın yaşandığı böylesi bir döneme tanık olunmadı.Bu finansal çılgınlık hem bireylerin hem de kurumların kendisini yanlış konumlandırmasına neden olmuştur. Aşırı güven, kontrolsüz güç bu çılgınlık periyoduna bağlıdır.Oysa bir şekilde para yaratılmış ve her şeyin fiyatı şişmiştir. Günümüzde varlık etkisinden çok fazla söz edemeyiz. Çünkü para o kadar bollaşmıştır ki, bir şeyin gerçek ederinin bilinmesine imkan yoktur.Geldiğimiz noktada enflasyondan söz edilmektedir. Evet, bedava paraya bağlı olarak dünya genelinde fiyatlarda artış eğilimi mevcuttur. Ancak bu fiyat artışlarının daha çok emtialarda olduğunu biliyoruz. Sürdürülemez parasal politikaların sonlanması durumunda bu sefer emtialar çökecek 1990’larda Japonya’nın girdiği deflasyon dönemine girilecektir.Son büyüme rakamının % 21,7, vergi gelirlerinin % 40 civarında artması aslında günümüzde hüküm süren enflasyon rakamlarını bize göstermektedir.Peki, emtia dışında tüm hizmetlerde buna paralel artışlar olsa ne olur? Ekonomiler birden duruşa geçer.Cumhurbaşkanı enflasyonun dünyanın sorunu olduğunu söyledi, doğrudur. Dünyada sosyal, ekonomik olaylar birlikte hareket eder, bunu ne bir kişi ne de bir kurum önleyebilir.Toplum olarak her geçen gün ekonomik ve sosyal gelişmeleri çok daha sağlıklı değerlendireceğimize inanıyoruz. Her şerde bir hayır vardır.