Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru, temel hak ve özgürlükleri kamu gücü tarafından ihlal edilen kimselerin, bireysel başvuru öncesinde başvurulması gereken derece mahkemelerindeki kanun yollarını tükettikten sonra, başvurabilecekleri istisnai bir olağanüstü yargı yoludur. Böylelikle bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği yönündeki iddialarının, uluslararası bir mahkemeye gidilmeden, gerekli incelemeler yapılarak varsa ihlallerin iç hukuk yoluyla çözülmesinin önü açılmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne giden başvuru sayısında azalma amaçlanmaktadır. Bireysel başvurunun bunun dışında da amaçları bulunmaktadır. Bu yolda, Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ortak koruma kapsamında kalan temel hak ihlali iddiaların ulusal düzeyde incelenmesi ve ihlal varsa giderilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca, hak arama yolu olarak öngörülmüş olan olağan kanun yollarının bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korumada yetersiz kalması veya korumanın gerçekleşmemesi durumunda, temel hak ve özgürlüklerin Anayasa Mahkemesi’nce ulusal düzeyde korunması amaçlanmaktadır. (1) Bu usulle, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği yönündeki iddialarının, uluslararası bir mahkemeye gidilmeden, gerekli incelemeler yapılarak varsa ihlallerin iç hukuk yoluyla çözülmesinin önü açılmıştır. (2) 18/10/1982 Tarih ve 2709 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası Kanununun 148/III üncü madde fıkra hükmüne göre; “ Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir. Başvuruda bulunabilmek için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması şarttır.” Üstteki kural, 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45/I madde fıkrasında eş bir anlatımla; “Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye’nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir.” şeklinde düzenlenmişitir. Yukarıda söz konusu hükümler uyarınca, kişinin Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kullanabilmesi için, olağan kanun yollarının tüketilmiş olması gerekir. Temel hak ve özgürlüklere saygı devletin tüm organlarının anayasal ödevi olup, bu ödevin ihmal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan hak ihlallerinin düzeltilmesi idari ve yargısal makamların görevidir. Bu nedenle, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının öncelikle derece mahkemeleri önünde ileri sürülmesi, bu makamlar tarafından değerlendirilmesi ve bir çözüme kavuşturulması esastır. Bireysel başvuru yolunun ikincil niteliği gereği, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunulabilmesi için öncelikle olağan kanun yollarının tüketilmesi zorunludur. Bu ilke uyarınca başvurucunun Anayasa Mahkemesi önüne getirdiği şikayetini öncelikle ve süresinde yetkili idari ve yargısal mercilere usulüne uygun olarak iletmesi, bu konuda sahip olduğu bilgi ve kanıtları zamanında bu makamlara sunması, aynı zamanda bu süreçte dava ve başvurusunu takip etmek için gerekli özeni göstermiş olması gerekir. (3) Ailenizle birlikte esenlik ve mutluluklar diler, en içten saygılarımızı sunarız. 1 Kaplan, T.H.: Recep, Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Usulü ve Kabul Edilebilirlik Kriterleri, Ankara, Kalkan Matbaacılık, 2015, s.4 2 Yılmaztekin, A.E.: Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru Yapılması, Ankara Barosu Dergisi, 2019/4, s.245 3 Ayşe Zıraman ve Cennet Yeşilyurt, B.No.2012/403, 26/3/2013,&16 – 17