Yollar dik, yollar zorlu, yollar acı dolu, yani inişli çıkışlı...
Herkes haklı, herkes zor durumda...
Hepiniz nasılsanız ben de öyleyim işte...
Acılara, zorluklara tutunmuş yaşamaya çalışıyoruz hep birlikte..
Umudumuzu yitirmeden, çünkü kendi karamsarlığımızı bulaştırmamamız gereken, ailelerimiz, akrabalarımız var...
Gerçi akrabalık da kaldı mı? O da ayrı bir soru işareti...
Bayramlar bile sadece bir mesaj ile kutlanıyor...
Ben kocaman bir konakta doğdum ve ve büyüdüm....
Bir istedim beş verildi...
Kalabalıktık ama çok mutluyduk... Özel kolejler, bale, spor, herkesten sürpriz hediyeler...
Ne güzeldi...
Coşku ve heyecan doluydu...
Evler ayrıldı, aileler küçüldü, teknoloji ilerledi...
Ya sevgi, ya saygı?
Herkes birbirini unuttu...
Peki...
Kime kaçar insan?
Hayatta olan yakınlarına elbet...
Baba ocağı, ana kucağı, kardeş sıcaklığı...
Ötesi şu zamanda yalan...
Çocukluğumuzda hangimiz başımız dara düşünce onlara sığınmadık?
Mümkün mü?
Şimdi evlatlarımız, yeğenlerimiz de bize sığınmaya çalışıyor...
Ne güzel sevginin, ırsi olduğu, ailelerle yaşamak bir ömür boyu...
Kin, nefret ve sevgisizlik sarmalından uzak yaşamak...
"En kötü günümüz böyle olsun", dilekleri ile ayrılmak aile bireylerinden...
Kapılar ayrılsa da, yüreklerdeki köprüleri sağlam tutup korumak...
Ne güzel. Ne hoş...
Dostlar elbet yanımızda, yöremizde ama kan bağı öyle mi?
Boşuna dememişler; "Kardeş, kardeşi bıçaklar, döner yine kucaklar"...
Boş laf değil, yaşadıkça anlıyor insan aile ve kardeşliğin değerini...
Zaman çok kısa kırmayın, kırılmayın...
Kardeşlik bulunamaz bir nimettir unutmayın, ilk koşacağınızdır...
Hata yapsan da, hatalı olsan da koruyanındır...
"Kardeş, anne ve babadan kalan en değerli mirastır"
Benim bu hayatta bir tane kardeşim var, dostum, arkadaşım, canım ciğerim Pınarım...
İnanın hayat çok acımasız, çok zor, değer verin, değer görün...
Değerle kalın, mutlu kalın...