Bu açıdan kısa bir yazı olacağını şimdiden söyleyelim. Parasal genişlemeye bağlı TL’nin aşırı satıldığı bir dönemi tecrübe ettik. Siyasi iktidarın fikir değişikliğine gittiği algısı bir anda piyasada yönün değişmesini sağladı. Merkez Bankası’nın o gece müdahale etmesinin sadece hareketi hızlandırıcı bir etkisi olmuş olabilir. Son 6 yılda %800’e varan değer kaybı yaşayan TL’nin buralardan geri çekilmesi doğaldır.İki hafta önce tekrar paylaştığımız 2019 yılında yayınlanan “Ya hiperenflasyon ya deflasyon” başlıklı yazımızın gözünüzün göreceği bir yerde tutulmasını öneriyoruz.Türkiye ya hiperenflasyona girecektir ya da deflasyonu tecrübe edecektir.Yeni Ekonomik Program’dan elimizde bir Kur Korumalı Mevduat kalmıştır.Burada şunu söylemeliyiz, bu adım hükümetin kendisi açısında atabileceği en iyi adımdır. Siyasi açıdan kendileri için en doğru işi yaptılar. (Siyasi olarak bir söyleme o kadar angaje olduktan sonra.)Peki bireyler ve şirketler açısından durum nedir?Çok geçmeden TL faizlerinin tahvil faizlerini yakalayacağını yazmıştık. 2 hafta içerisinde bu iddiamız doğrulandı. Ancak bugün yeni mevduat sistemiyle sorunlar çözülmüş müdür? Hayır.Yeni mevduat sistemi para piyasalarımızı opsiyon piyasalarına, kurumları ve kişileriyse opsiyon tüccarlarına dönüştürmüştür. Opsiyon trade etmek için belli bir analiz yeteneğine ve disipline ihtiyacınız vardır. Dönemsel hareketleri iyi bilmeniz, ekonomik kalenderi ajandanıza işlemeniz şarttır. Hükümet bu sistemle hem dövizi hem de faizi kontrol altında tutmayı hedefliyor. Faiz düşerken ya da bu düşük seviyesindeyken dolara alım gelmeyeceğini tahmin ediyor. Bu durumda iki önemli değişken baskılanacaktır.Bu baskı ne kadar süre devam edebilir, bilemiyoruz?Ekonomik sorunlara dünyanın kabul ettiği tedaviler yerine, sırf bir iddia uğruna kompleks çözümler üretmek çok yorucu olmaktadır.Türkiye çok büyük bir devlettir, batmaz. İşinde gücünde, alın teriyle ekmeğini kazanan insanlarımızın bir an önce rahat bir nefes almasını diliyoruz.