?>

Ekonomik teferruat

Meteoroloji büyük oranda doğru hava tahminleri yapıyor.

Adil GÖKÇADIR

3 yıl önce

Çünkü hiçbir şey eskisi gibi değil. Gelişmelere uygun son teknoloji ürünü cihazlarımız, kendimize ait meteoroloji uydularımız, hatta yerli yazılımlar, diğer gelişmiş ülkelerle yapılan iş birlikleri ve tüm bunları kullanan, verileri değerlendirip, irdeleyen yetişmiş uzman kadrolarımız var. Verileri doğru alacak, doğru analizler yapacak ve bunları doğru sonuçlara yönlendirecek liyakatli uzmanlarınız olacak ki doğru sonuçlar elde edebilesiniz.

Bildiğimiz, ekonomideki durum da neredeyse böyle. Meteorolojide yanlış öngörüler ve alınan hatalı tedbirler nasıl felaketlere neden olabilecek kadar önemli ise ekonomide de öyle. Galiba tek ve önemli fark ekonominin kolayca ve çokça politize edilmesi. Neden derseniz hava durumu tahminleri, tahmincilere direk bir menfaat sağlamıyor, cehaletinde ilgi alanı dışında çünkü meteoroloji somut verilerle çalışan, ancak uzmanlarca değerlendirilebilecek bir bilim dalı. Ekonomi gibi herkesin ben yaptım oldu diyebileceği, ahkam kesebileceği bir dal değil. Gözlerle de alakası yok.

Son birkaç aya bakalım. Dolar, Aralık 2021’e kadar yükselerek 13 lira olmuş. Asgari ücret henüz 2850 lira taraftarlar siyaset yapıyor. “Asgari ücret 220 dolara düştü. Çin’den daha ucuz işçilik yapıyoruz.” Sonra birkaç günde dolar 18 lira. “Asgari ücret 159 dolar.” Derken bir açıklama asgari ücret 4250 lira. Sonra bir gece açıklaması. “Dövize endeksli lira mevduatı” gündemde. Dolar birden 12, iki gün sonra da 10,5 lira. Sevindik ama heterodoks bir durum var. Çünkü bu pakette yapısal hiçbir reform görünmüyor. Böyle bir inişe nasıl neden oldu acaba diye düşünürken MB’sı rezervlerinde büyük miktarda eksilme olduğu açıklanıyor. Bu kez de diğer taraftar siyaset yapıyor. “Asgari ücret 405 dolar, şimdi ne diyorsunuz?” Ne yarışı ise, bilinçsiz bir dalga geçme, gayri ciddi, trajik bir eğlence sanki.

İktidar faiz düşecek diyor. MB düşürüyor. Birkaç ayda 5 puan birden. Döviz fırlıyor. Sonra dövize endeksli mevduat geliyor. İktidar döviz kazancı farkını merkez bankası ödeyecek, liraya dönün diyor. Bakıyorsun faiz düştü mü acaba? Yok. Mevduat faizleri de artmış, kredi faizleri de. Ama dolar düşüyor. 10,5 lira. Sonra yine 13-14 aralığında. Şimdi kazandık mı, kaybettik mi? Kazanan kim, kaybeden kim? Dolar yarın ne olacak duruldu mu belli değil. Mecliste ise hakaretler, yumruklar. Ya eğlence ya da kavga.

Sonra TÜİK enflasyonu açıkladı. Tüketici enflasyonu %36,08. Üretici enflasyonu ise %79,9. Yani malın fiyatı üretilirken %80, tüketilirken %36 artıyor. Nasıl oluyor? Bu da heterodoks bir durum. Belli ki bizim aklımızın ermediği bir uzmanlık var. Bu arada emekli maaşlarına yapılan zam %25,47. Simit yesinler diyen bir zekâ var. Anında simide %50 zam.

İktidar açıkladı. “2021 ihracatımız rekor yapmış, 225,4 milyar dolar.” Muhalefet de ithalatı açıkladı “2021 ithalatımız rekor yapmış, 271,3 milyar dolar.” Dış ticaret açığımız 45,90 milyar dolar. Bunu da ben diyeyim. “Geçen yıl 49,9 milyar dolar olan dış ticaret açığı, bu yıl 4 milyar dolar azalmış oldu.” Bu yüksek döviz kurları ile ne ithalatı ve neden yaptığımız anlaşılırsa, gıda ürünlerindeki aşırı fiyatlar ve enflasyondaki aşırı artış da anlaşılacak.

MB rezervlerimiz iktidara göre 125 milyar dolar ve artıyor. Muhalefete göre ise eksi 55 milyar dolar. Swap anlaşmalarından bahsedilmiyor. İktidar diyor ki “MB’da o kadar para var mı, var.” Muhalefet diyor ki “o para senin değil, borç aldığın para. Bir de dövizi düşürmek için emanet dolar sattın, hala da satıyorsun.”

Ve hepsi birkaç ayda cereyan ediyor. Hiçbir güçlü ekonomide bu kadar kısa sürede bu kadar ekstrem iniş çıkışlar, birkaç kez yöntem değişikliği yaşanmaz. Dünyadaki güçlü ekonomiler hala ortodoks yöntemler kullanıyor. İşin özeti ekonomi aşırı derece de politize ve doğru ile yanlış birbirine karışmış durumda. En az çift maaş almayanların vay haline!

Şöyle düşünün. Binmişsiniz yelkenliye, meteorolojiye güvenmiş günlük güneşlik, hafif rüzgârlı hava diye, açmışsınız güvenle yelkenleri, otomatik pilota bağlamış, okyanusun ortasında seyirdesiniz. Akşam üzeri hava kararıyor, güneş batıyor, birden siyahlaşan bulutlar, şimşekler çakmaya, dalgalar tekneyi sallamaya başlıyor. Sonra ne mi oluyor? Bildiğiniz duaları okumaya başlayın, gerisi Allah Kerim. Ne kadar denizcisiniz yakında anlaşılır. Artık günün meteoroloji uzmanı yazılıdan mı, mülakattan mı dönünce öğrenirsiniz.

Kolay gelsin.

YAZARIN DİĞER YAZILARI